Antalya'nın tarihi zenginlikleri, zaman içinde çeşitli medeniyete ev sahipliği yapmış olmasıyla kök saldı. Ancak 20 Mart 1919 tarihi, bu zenginliklerin korunması için önemli bir dönemin başlangıcıdır. İşte bu tarihte, o dönemde Adalya olarak bilinen Antalya, İtalyan birlikleri tarafından işgal edilmişti. İtalyanlar kendilerini, bölgedeki Roma İmparatorluğu'nun arkeolojik kalıntılarının mirasçısı olarak görmüş ve bu topraklardaki tarihi eserlere sahip olmayı hedeflemişlerdi.

İTALYA’YA KAÇIRILAN ESERLER

İtalyanların 19. yüzyılda başlayan arkeoloji çalışmaları, bölgedeki varlıklarını güçlendirmiş ve Antalya'ya derin bir etki bırakmıştı. Özellikle, Konsolos Agosyini Ferrante'nin liderliğindeki girişimler, bölgedeki eski eserlere sahip çıkma ve bu mirası koruma adına önemli adımlar atmıştı. Ferrante, aynı zamanda bölgedeki İtalyan nüfusunu artırmış ve Antalya'nın sosyal dokusunu şekillendirmişti.

İmparator İmparatoriçeler Salonu

Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın şiddetlenmesiyle birlikte, İtalyanların arkeolojik çalışmaları askıya alınsa da savaşın sona ermesiyle birlikte faaliyetlerine tekrar başlamışlardı. Bu dönemde, Osmanlı Hükümeti ile yapılan gizli anlaşmalarla birlikte, arkeolojik kazılar devam etmiş ve bulunan eserlerin bir kısmı İtalya'ya götürülmüştü. Bu durum, Osmanlı Devleti'nin tepkisine neden olmuş ancak İtalyan Hükümeti, bu tepkilere aldırış etmemişti.

SÜLEYMAN FİKRİ ERTEN

Bu süreçte, Süleyman Fikri Erten'in adı da tarih sahnesine çıkmıştı. Erten, kültürlü bir aileden gelmesine rağmen, okuma aşkıyla dolu bir çocukluk geçirmişti. Kendini sürekli olarak geliştirmeye çalışan Erten, eğitim hayatına İstanbul'da devam etmiş ve öğretmenlik mesleğine adım atmıştı.

Antalya Muzesi 02

1. Dünya Savaşı sırasında Antalya'da bulunan Erten, tarihi eserlerin işgal güçlerinden korunması amacıyla bir müze kurma fikrini benimsemişti. 1919 yılında, Antalya mutasarrıflığına başvurarak kendisini tarihi eser memuru olarak kaydettiren Erten, ilk adımları atmıştı. Merkezdeki eserleri toplayarak başladığı bu girişim, zamanla büyümüş ve Antalya Müzesi'nin temellerini oluşturmuştu.

ZAMANLA GELİŞEN MÜZE

1922 yılında, Kaleiçi'nde Alaaddin Camii'nde kurulan müze, daha sonra Yivli Minare Külliyesi'ne taşınmış ve 1937'den sonra faaliyetlerine bu mekanda devam etmişti. Ancak müzenin bugünkü binasına taşınması 1972 yılına rastlamakta. Konyaaltı Caddesi üzerindeki bu bina, Antalya Müzesi'nin kalıcı ve modern bir yapıya kavuşmasını sağlamıştı.

Antalya Muzesi 03

Antalya Müzesi, tarihi eserlerin korunması ve sergilenmesi adına önemli bir merkez olma niteliğini hala sürdürüyor. Süleyman Fikri Erten'in vizyonu ve çabaları sayesinde kurulan bu müze, Antalya'nın kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılmasında kilit bir rol oynuyor. Bugün, müze ziyaretçilerini Antalya'nın derin tarihi geçmişine götürerek, bu eşsiz mirası keşfetmeye davet ediyor…

Muhabir: ERENDİZ ÖZKURT/ÖZEL HABER