1 Mayıs izlenimleri

Antalya’da 1 Mayıs bu yıl, geçen yıldan daha kalabalıktı. Türkiye genelinde de manzara böyleydi. Bu ilk gözlem... Katılanların, bütün kortejleri, grupları izleyenlerin ortak kanaati de bu yönde. “1 Mayıs’a kim damga vuracak” diye sormuştum geçen yazımda; öncelikle Antalya’da değişim isteyen, demokrasi isteyen, hukuk isteyen kitlenin, insanların daha da arttığı, genişlediği ortada. Son günlerin moda deyimiyle söylersek ‘geliyor gelmekte olan’... Artık yeni yüzlerin, yeni söylemlerin, yeni isimlerin, yani yeni bir siyasetin sahneye çıkmaya başladığını, ciddi bir destek bulduğunu, umut haline geldiğini de söylemek lazım. Geçen seneden daha kalabalık olan TİP korteji bunun özeti... Buradan yola çıkarak 1 Mayıs’a damga vuran partilerden birinin TİP olduğunu söylersek fazla itiraz olmaz galiba. TİP kortejindeki kararlılığı da “Barış’ı meclise göndereceğiz” sloganı anlatıyor. Bunun Türkçe meali, “en az 2 milletvekili”. Barış Atay’ın kortejin başında olmasının etkisi de büyüktü bu sloganda.

1 Mayıs’a kadın damgası

Yeşil Sol Parti korteji de, başını erbaneli kadınların çektiği renkli bir kitleyi barındırıyordu. Kürt siyasi hareketine kadınların damga vurduğunu bu görüntü anlatıyor. Daha da ötesi, kadınların 1 Mayıs’ın bütününe ağırlık koyduğunu, coşku ve derinlik getirdiğini, mücadeleyi yukarıya taşıdığını söyleyelim. Yeşil Sol Parti’yi konuşurken 7 Haziran 2015’te HDP’den Antalya milletvekili olarak seçilen, seçimlerin 1 Kasım’da yenilenmesi sonrasında sandıktan çıkamayan Saruhan Oluç’un da 1 Mayıs kortejinde olduğunu vurgulayalım. Bu seçimlerde Yeşil Sol Parti Antalya listesinin başında olan Oluç, bir miting havasında geçen 1 Mayıs’ın ilgi odaklarından biriydi. Oluç’un adaylığının Antalya’da karşılık bulduğu, heyecan getirdiği ortada. Türkiye Komünist Partisi de 1 Mayıs’a en kalabalık kortejlerinden biriyle katıldı. Emek, dayanışma ve mücadele gününe damga vuran partilerden olan TKP gerçekten göz doldurdu.

CHP’nin sola dönük yüzü

Gelelim CHP kortejine... 1 Mayıslar CHP’nin sola dönük yüzünü sergilediği bir fırsattır. CHP’nin bu fırsatı ne kadar etkili kullandığı tartışılır ama iyi bir katılım sağladığı ortada. Son derece renkli ve coşkulu bir kitlesi vardı CHP’nin... Bundan daha ötesi, CHP kitlesinin, daha doğrusu seçmeninin birçok korteje dağılmış olduğu gözleniyordu. Antalya’da CHP denildiğinde akla gelen, tanınan yüzler partinin kortejindeydi ama daha önceki yıllarda CHP’ye oy veren geniş bir kitlenin bu kez farklı kortejlerde olduğunu söyleyebiliriz. Anlaşılan o ki CHP’de liste krizi oldukça derin bir kriz. Listeye duyulan tepki nedeniyle gözler başta TİP olmak üzere, birçok farklı sol seçeneğe dönmüş durumda. 14 Mayıs seçimlerine giderken oluşan cephe, sağ siyasetlere verilen fazladan prim, hatta sağ partilerin içindeki rahatsızlık bile yeni bir sol dalganın oluşmasına yol açıyor. Yıllarını merkez sağ siyasette geçirmiş isimlerin dahi, en azından sol seçenekleri tartmaya, konuşmaya, akıllarından geçirmeye başlaması, bu ülke açısından yeni bir ufuk, yeni bir dil, yeni bir siyaset olanağını gösteriyor.

Kılıçdaroğlu ortak adres

Kortejlerin her biri üzerinden yaptığımız analizi, fotoğrafın bütününe bakarak bitirelim. 1 Mayıs meydanının bütününün tek bir adayı var: Kemal Kılıçdaroğlu... Sadece CHP değil, TİP, YSP, Sol Parti, diğer sol ve sosyalist partiler, örgütler, yapılar, sendikalar Kılıçdaroğlu’nu ortak aday olarak görüyor. Görmenin de ötesinde bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy da kendilerine istiyorlar. Bu ortak ve hakim söylem. 1 Mayıs’ı dolduran bütün siyasetlerin kafasında tek cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun taşınması bu ülkenin seçeneksiz olmadığını, sol ve sosyalist cephenin ortak bir hedef için buluşabildiğini, bir araya gelebildiğini anlatıyor. Ortak hedef Kılıçdaroğlu’nu seçtirmek değil, AKP-MHP bloğunu, bu bloğun temsil ettiği baskıcı, totaliter, gerici siyaseti alaşağı etmek. Kılıçdaroğlu bu hedefin somutlaşmış adımı. O nedenle ortak isim, ortak aday...