ÖZEL HABER

Akran zorbalığı ciddiye alınmalı

Çocuklar arasında yaygın görülen akran zorbalığının, basit bir şaka olarak geçiştirilemeyecek kadar ciddi psikolojik etkiler doğurduğu belirtiliyor. Özellikle sosyal medya üzerinden artan siber zorbalığın, çocukların ruh sağlığını olumsuz etkilediği ve erken müdahale ile empatik yaklaşımların bu sorunun önlenmesinde büyük rol oynadığı vurgulanıyor

Uzman Psikolog Anıl Yıldız, çocukluk ve ergenlik döneminde sıkça karşılaşılan akran zorbalığının, sanıldığı gibi basit bir şaka ya da geçici bir durum olmadığını belirterek önemli uyarılarda bulundu. Akran zorbalığının hem mağdur olan hem de zorbalık yapan çocuklar üzerinde kalıcı etkiler bırakabileceğine dikkat çekti.

“Akran zorbalığı, bir çocuğun ya da gencin kendi yaşıtları tarafından tekrarlayan şekilde aşağılanması, dışlanması, alay edilmesi, tehdit edilmesi ya da fiziksel şiddete uğramasıdır” diyen Yıldız, zorbalığın sadece fiziksel yollarla değil; sözlü ifadelerle, sosyal medya aracılığıyla ya da grup dışı bırakma gibi sosyal yollarla da gerçekleştirilebildiğini vurguladı.

Zorbalığa uğrayan çocukların kendilerini genellikle suçlu hissettiğini belirten Yıldız, “Zorbalığa uğrayan bir çocuk kendini yalnız, değersiz ve çaresiz hissedebilir. ‘Benimle dalga geçiyorlar çünkü bende bir problem var’ diye düşünebilir. Oysa sorun, çocukta değil, zorbalık yapan kişilerin tutumundadır” dedi.

Bu tür yaşantıların uzun vadede çocukların ruh sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Yıldız, “Sürekli zorbalığa maruz kalan bir çocukta kaygı bozuklukları, özgüven kaybı, ders başarısında düşüş ve içine kapanma gibi ciddi problemler görülebilir” diye konuştu.

‘BU DURUM TOPLUMDA HÂLÂ KÜÇÜMSENİYOR’
Zorbalığın toplumda yeterince ciddiye alınmadığını ifade eden Yıldız, “Ne yazık ki bu durum toplum içinde oldukça küçümsenebiliyor ve önemsenmiyor. ‘Çocuklar arasında olur öyle şeyler’ diyerek geçiştirmek aslında büyük bir hata” dedi.

Zorbalık yapan çocukların da desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Zorbalık yapan çocuklar da aslında sağlıklı baş etme yollarını öğrenemedikleri için bu davranışlara başvurur. Doğrusunun bu olduğunu düşünürler. Onlara da doğru yöntemleri öğretmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUĞU DİNLEYİN, YARGILAMAYIN’
Ailelere ve eğitimcilere de seslenen Yıldız, şunları söyledi: “Çocuğumuz ya da çevremizdeki bir çocuk zorbalığa uğradığını söylediğinde küçümsemeden, hemen yargılamadan dinleyelim. Ona yalnız olmadığını hissettirelim. Öğretmenler ve okul idaresiyle iletişim halinde olup çözüm yolları arayalım. Unutmayalım ki çocuklar en çok yetişkinleri izler. Bizler saygılı, empatik ve şiddetten uzak davranışlar sergiledikçe, onlar da aynı şekilde öğrenir.”

‘BİRLİKTE DURURSAK GÜÇLÜ OLURUZ’
Zorbalığın sadece mağduru değil, failini de değiştirmek için toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten Yıldız, “Akran zorbalığı çocukluk şakası değildir. Her çocuğun güvenli, saygı gören ve değerli hissettiği bir ortamda büyüme hakkı vardır. Zorbalığa karşı birlikte durarak hem zorbalığa uğrayan çocuklara güç verebilir, hem de zorbalık yapan çocukların sağlıklı yollar öğrenmesine destek olabiliriz” dedi.