Alın size bayram ikramiyesi!

Aldık kabul ettik mi? Edemedik zira, bayram ikramiyesine zam başka bahara kaldı. Ve de emekli hüsrana uğradı Oysa, seçim öncesi bayram ikramiyesinin zamlı olacağı sözü verilmişti. Lakin seçim bitti, fiyakalı sözler de uçup gitti. Bu ne demektir, emeklinin, Kurban Bayramı’nı buruk geçirmesi demektir. İkramiyeler zam görmedi ama bayram öncesi mütekaitler 9 bin 500 TL’yi cebine koydu, ehh buna da şükür!.. Ne diyelim zumada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtıma. Öyle değil mi?

***

Geldi Bayram haftası, önümüz Kurban Bayramı. Bayram tatili uzun ama emeklilerin beklentileri kadük. Zamlı ikramiye 2 bin TL’de çakıldı, emekli hüsrana uğradı. Bu ekonomik koşullarda emeklinin, bırakın tatil yapmayı hayalini bile kurmaz. Sadece emekli mi sabit gelirlisi, asgari ücretlisi, dar gelirlisi düşmüş geçim derdine ‘tatil, nasıl bir şey ki’ diye sorar olmuş.. Memleket yolu da pahalı ama. Şöyle memlekete gidip bayramlaşmak, büyüklerin ellerini öpüp, hayır duasını almak, hasret gidermek falan da, akçe cesareti ister. Yani efendim, bu gidişat hayra alamet değil...

***

Ancak, biliyoruz ki, dini bayramlar toplum kültürü açısından oldukça önemli ve değerli. Birlik, beraberliğin arttığı, dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendiği, sevginin, saygının karşılık bulduğu kıymetli günler dini bayramlarımız. Elbette toplum olarak Kurban Bayramı’nım sevincini az biraz buruk da olsa yaşıyoruz şu günlerde. Merak ettiğim, yaşamın yaşanmaz hale geldiği bu süreçte, vatandaş bayram rehavetine girer de gündemini değiştirir mi?

***

Belki de bayram seyran derken, bir kesim, tatil hayalleri kuruyordur ufaktan... Ehh, bu ham hayaller de yavaştan olgunlaşır, vatandaşa moral olur, yaşam sevinci verir. Ama güzeldir be hayal kurmak, kime ne zararı var ki. Ne kadarı gerçekleşir, gerçekleşmez hayata tutunmanın bir yolu da hayal kurmaktan geçmiyor mu? O zaman inadına hayal kuralım, hangi engele takılırsa takılsın parayla değil ya. Kime ne...

***

İşte bayram arifesindeyiz. Bayramı telaffuz etmek bile heyecan veriyor değil mi? Özellikle de emekliler pek bir heyecanlanmış, umutlanmıştı.. Amma velakin kısa sürdü, emeklide heyecan meyecan kalmadı. Bakiye kalan hayal kırıklığı... ‘Nasıl olsa bize her gün bayram’ serzenişi. Mütekaitlerin bugünkü ruhsal durumu bu. Her neyse para meselesini, zammı, enflasyonu bir yana bırakalım. Bu günlerde bize bulaşmasın zira, önümüz bayram.