Şizofren bir anne ve madde bağımlısı bir baba… Doğar doğmaz sokağa bırakılıyor. Vatandaşlar soğuktan titrerken, ağlarken buluyor onu. Önce karakol, sonra hastane, ardından Çocuk Esirgeme… ‘Arda’ ismini devlet veriyor ona. Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evleri Sitesi’nde koruma altına alınıyor. Çocuk Evleri Sitesi yeni bir uygulama. Eskiden yetiştirme yurtlarında kışla, koğuş düzeni vardı. Şimdi bağımsız evlerden oluşan siteler kullanılıyor. Antalya Çocuk Evleri Sitesi’nde 9-10 bağımsız ev var. Arda Bebek de bu evlerden birinde kalıyordu. 0-2 yaş grubu bebelerin kaldığı bu evde, sadece iki bakıcı çalışıyor. 27 bebeğe iki bakıcı yani… Üstelik bakıcılardan birinin kadrosu ‘temizlikçi’.
MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
30 Temmuz Çarşamba günü, bakıcı kadınlar 27 bebeğin banyosunu yaptırdılar. Yıkanan bebek beşiğine kondu. Arda Bebek de yıkandı, beşiğine yerleştirildi. Beşik kırıktı. Beşiğin kırık yerine sıkışan Arda Bebek, yarım saat can çekişti. Kamera kayıtlarına yansıdı bu hayat mücadelesi. Sonunda küçük kalbi durdu. Öldüğünü 5 saat sonra anladılar. Haberlerde, “Bronşit ve yeme bozukluğu sebebiyle öldü” diye geçti. Oysaki Arda Bebek, sokakta bulunduğunda bronşit teşhisi konulmuştu. Kimse durduk yerde bronşitten ölmez. Adli Tıp da, ihmal sonucu öldüğünü belirledi. İki bakım görevlisi tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Konu meclis gündemine taşındı.
YETİŞTİRME YURDUNA İMAM
Sosyal hizmetler uzmanlarının dile getirdiği iddialar yenilir yutulur cinsten değil. Mesela Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü bir imam. Erzincan İmam Hatip Lisesi mezunu... Sonradan Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirmiş. Memuriyete Diyanet’te başlıyor. Geçen yılın Şubat ayında da, Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü olarak atandı. Altındaki kadro ilginç… Müdürlerden biri polis… Çocuk gelişimi konusunda herhangi bir eğitimi, kariyeri olmayan polis beyefendi, Çocuk Evleri Sitesi’ne atanmış. İmamla polis baş başa vermiş, en hassas alanlardan birinde, zaten psikolojileri altüst olmuş çocukların korunmasında görev alıyor.
EŞİNİ ‘KOORDİNATÖR’ YAPMIŞ
Mesela müdürlerden birinin eşi bakım personeli… Fakat ‘bakım koordinatörü’ yapılmış. Böyle bir pozisyon yok. Bakım hizmetleri özel sektör tarafından yapılırken, ihaleyi alan firma ile kurum arasında ilişkiyi yürüten bir personel oluyormuş. ‘Bakım koordinatörü’ denilen bu personel de firmanın personeliymiş zaten. Koruma altındaki çocukların bakım hizmetini artık devlet kendisi yaptığı için böyle bir ‘koordinatör’ yok. Lakin yengemizin elini sıcak sudan soğuk suya sokmak istemeyen müdür bey, olmayan bu koordinatörlük işini yeniden icat etmiş. Zaten bakım personeli yetersiz… Olanlar da ‘koordinatör’ yapılıyor. Koordinatör olup diğer bakıcılara emrediyor yani.
CİNAYET GİBİ BEBEK ÖLÜMLERİ
Arda’nın ölümü Antalya Aile ve Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü’nde yaşanan ilk vaka da değil. Daha önce de bir bebeğin kendi kusmuğunda boğulduğu söyleniyor. Yaşlı Bakım Merkezi’nde de verem hastası bir yaşlı, başka bir yaşlıyla aynı odaya konulmuş. Sağlıklı olan yaşlıya da hastalığın bulaştığı, bu yüzden yaşamını yitirdiği yönünde ciddi iddialar var. İnsanın içini yakan konular bunlar. 6 aylık Arda bebeğin ölümü bir cinayettir. Bu bebeği korumakla yükümlü olan devlet, onu yaşatamadığı gibi, ölümüne de sebep olmuştur. Liyakatsiz personelin silsile halindeki sorumsuzluğu, ihmali Arda bebeği öldürdü. O personel, devlet dediğimiz mekanizmanın getirip oraya koyduğu, bebeklerimize baksınlar, büyütsünler diye yerleştirdiği sorumlulardır. Bu cinayet iki bakım görevlisinin üzerine atılıp geçilemez. Koşulları denetlemek, eksikleri saptamak, üstlerine iletmek, bunun için mücadele etmekle görevli yöneticiler işlerini yapmadıkları için bebekler ölüyor. Binlerce çocuk gelişim uzmanı da işsiz, güçsüz, limon satarak yaşıyor.