Ata’nın huzurunda!

30 Ağustos Zafer Bayramı sevincime gölge düştü.

Anıtkabir’de canımı çok sıkan bir olay gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan için slogan atanları gördüm.

‘Recep Tayyip Erdoğan!’

‘Recep Tayyip Erdoğan’

Liderinizi sevebilirsiniz ama orası sevgi sloganı atılacak yer değildir.

Her halde bu slogandan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sıkılmış olmalı.

Zira Sayın Erdoğan’ı İslam’ın kurallarını yaşayan bir lider olarak biliyoruz.

Benim işte o slogana, bu yaşlı yüreğim dayanamadı.

Orası dünyanın örnek aldığı bir başkomutanın, askeri bir dâhinin, çağdaşlık yolunda devrimler gerçekleştiren bir vatanseverin yattığı yerdir.

Orada sessiz bir hüzün yaşanırken, seversiniz, sevmezsiniz slogan atmak çok yersiz ve zamansız bir eylem olmuştur.

Anıtkabir bir tapınak da değildir.

Mustafa Kemal Atatürk, öldükten sonra nereye gömülmek istediği sorularına çokça muhatap olmasa da muhabbetlerinde gönlünde Çankaya’ya gömülmek istediğini söylermiş. Ama son sözü 'Beni milletim nereye isterse oraya gömsün’ olmuştur (Afet İnan anıları)

Mustafa Kemal Atatürk, kendisine Anıtkabir gibi devasa bir anıt yapılacağını da bilmiyordu. Bu fikir 1938 yılında öldükten sonra çıktı ve milleti onun Çankaya’da yapılacak bir Anıtkabir’de huzur içinde yatmasını istedi.

Atatürk’ün naaşı 1953 yılında Anıtkabir’e defnedildi.

Anıtkabir’e sadece Atatürk değil, İsmet İnönü de defnedildi.

O da Kurtuluş savaşı gazisi ve ikinci Cumhurbaşkanıydı.

Orada birkaç şehidin yattığını da hafızam beni yanıltmıyorsa biliyorum.

Anıtkabir’e her yıl 10 Kasım’da yüzbinler gider, Ata’sına saygı ve minnet duygularını iletir.

Anıtkabir’e yabancı devlet adamları da gider, saygı duruşunda bulunur ve onun huzurunda eğilirler.

Atatürk’e Kurtuluş Savaşı’nın her safhasında kazanılan zaferleri anmak ve bayram kutlamalarında minnet duygularını ifade etmek için milyonlar önemli günlerde akın eder.

Ellerinde Türk bayrakları ile çoluk, çocuk.

Anıtkabir bir tapınak değil, bir mabet değildir.

Orada sükûnet içinde olunur.

O derin hüznün verdiği sessizliktir Atatürk’e olan sevginin karşılığıdır.

Güneş nasıl ki her sabah iyi kötü herkesin üzerine doğarsa, Anıtkabir’de yatan güneş de herkesi sevgi ile karşılamıştır. Zira Atatürk ‘Milletim’ dediği Türk toplumunu kucaklayan bir güneş gibidir.

Anıtkabir’e yüzlerce lider gelmiş gitmiştir.

Hiçbiri ondan üstün olmamıştır.

Onlar da bunun bilinci ile Atatürk’ün huzurunda eğilirler.

Çelengi bıraktıktan sonra geri gider, tekrar başlarını eğerek selam dururlar.

Hindistan’ın bağımsızlığı için mücadele eden İndra Gandhi, Çanakkale’de İngilizlere karşı zafer kazanan Atatürk için ne demişti;

‘Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar tanrıyı da İngiliz zannederdim!’

Tabii ki, Atatürk bir tanrı değildi ama geleceği gören çok önemli bir liderdi.

Ben de O gün Ata’ya saygı beklerdim.

Olmadı.

Bir daha tekerrür etmez umarım.

Saygılarımla