Antalya çok önemli bir basketbol organizasyonuna ev sahipliği yaptı.
Antalya’da ilk kez oynanan EuroLeague karşılaşmasını izlemek için ben de salona akın eden 10 bin kişi arasında yer aldım.
Basketbol oynayan Rüzgar’ın da biraz gazıyla Anadolu Efes - Bayern Münih maçını Rüzgar’la birlikte canlı seyrettik.
Antalya’nın basketbol şehri olduğunu yıllardır söylüyorum ve bu sözümün de sonuna kadar arkasındayım. Anadolu Efes - Bayern Münih maçında da bu sanırım kanıtlandı.
***
Öncelikle daha biletler satışa çıktığı an tükenmiş olması zaten böyle bir atmosferin yaratılacağının fragmanı gibiydi.
Basketbol maçını ve o heyecanı bir kenara koyalım; gerek maç öncesi, gerek devre arası gerekse molalarda salondaki şovlar bilet için ödediğiniz her kuruşun karşılığını almanızı sağlıyor.
İnsanlar sadece bu şovlar için bile bu paraları ödemeye hazır.
Profesyonelce hazırlanmış ses, ışık şovları daha maçın başında sizi atmosfere ve büyük heyecana hazırlıyor.
***
Salondayken aklıma Antalyaspor tribünleri geldi.
7 TL olan maç biletlerine bile ilgi göstermeyen Antalya, basketbol maçının biletlerini, birkaç dakikada tüketti. İşte oturup düşünülmesi gereken nokta budur.
Biz nerede hata yapıyoruz?
***
Cızırtılı bir ses düzeni ve arabesk şarkılar…
İşte Antalyaspor’da değişmesi gereken bana göre en önemli noktalardan birisi de budur.
Bu atmosferi stadyuma yansıtamadığınız sürece tribüne seyirci gelmeyecek.
Bu şov işi. Cuma günü Antalya Spor Salonu’nda bu şovu net olarak gördük. Çok profesyonel ve muazzamdı.
İşte bu şovları Antalya Stadyumu’nda yapabilirsek emin olun Corendon Stadyumu da dolacaktır.
Örneğin bir maskot çok renk katabilir.
Bir DJ ve anonsçu tribünleri coşturabilir.
Devre arası için özel şovlar, yarışmalar düzenlenebilir.
Hatta basketbol maçında olduğu gibi devre arasında bu şovlar için sponsor bile bulunabilir.
Antalyaspor sadece bu şovlar ile tribüne taraftar çekmekle kalmaz sponsor desteği ile para da kazanabilir. Bu şovlar sadece taraftarı tribüne çekmekle kalmaz ayrıca futbolcuları da maça ayrı bir motive eder.
Hemen önümde Antalyasporlu futbolcular; aileleri ve çocuklarıyla oturuyorlardı. Emimin onlar da çok büyük keyif almışlardır.
Basketbol nasıl ki bir şovsa, futbol da aynı şekildedir.
Artık sadece spor müsabakası olarak bu karşılaşmalara bakmamak gerekiyor.
Stadyum dışı ve içindeki çeşitli etkinliklerle futbolu çok daha cazip hale getirebiliriz.
Yoksa arabesk müzik dinlemeye kimse stadyuma gelmeyecek.