Babaeski, Kırklareli iline bağlı, zengin bir tarihe sahip bir ilçe. Bizans döneminde Marmara'dan Karadeniz'e uzanan önemli liman surunun yakınında bulunan ilçe, bu özelliğiyle stratejik bir konumda yer alıyor. Özellikle I. Anastasius (491-518) ve I. Justinianos (527-535) dönemlerinde surlarla güçlendirilen bölge, Roma İmparatorluğu’nun da etkisiyle önemli bir yerleşim yeri oldu fakat bu surların günümüze herhangi bir kalıntısı ulaşamadı. Osmanlı döneminde Babaeski’de, 16. yüzyılda Cedid Ali Paşa tarafından büyük bir külliye inşa edildi. Mimar Sinan’a yaptırılan cami, medrese, hamam, kervansaray ve dükkânlardan oluşan bu külliyenin bir parçası olarak Babaeski önemli bir kültürel merkez haline geldi.
Babaeski, 1912'de Bulgarlar tarafından, 1919'da ise Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu süreç, ilçenin tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Babaeski, Trakya Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu ve Türk askeri kuvvetlerinin toplanma noktalarından biri haline geldi. 9 Kasım 1922’de işgalden kurtarılan Babaeski, Cumhuriyet'in ilanının ardından 1924 yılında Kırklareli iline bağlı ilçe olarak kabul edildi. Günümüzde Babaeski, tarihi yapıları ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor. İlçede, 1467 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilen Fatih Camii ve Osmanlı döneminin önemli örneklerinden Babaeski Hamamı gibi tarihi yapılar halen ayakta duruyor. Bu yapılar, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor ve ilçenin tarihî mirasını yansıtıyor.
PEKİ BABAESKİ İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Babaeski isminin kökenine dair iki farklı hikâye bulunuyor. İlk olarak Osmanlı Sultanı Fatih Mehmed’in İstanbul yolu üzerinde bir sefer için ilerlerken Babaeski kasabasında durduğu bir olaydan bahsediliyor. Sultan, kasabada kendisini karşılayan yaşlı bir adama, "Kasaba ne zaman kuruldu?" diye sorduğunda, yaşlı adam "Eskidir... eski" yanıtını veriyor. Sultan, adamın yaşını sorduğunda ise, "Baba... eski" şeklinde bir cevap alıyor. Bu diyalogdan sonra kasaba, ‘Babaeski’ adıyla anılmaya başlanıyor. Bunun yanı sıra Babaeski isminin, yöredeki ünlü Baba Kavağı ağacından kaynaklandığına inanılıyor. Osmanlı döneminde Babaeski civarındaki kavak ve kayın ağaçlarından yapılan oklar ve yaylar oldukça meşhurdu. Saltukname'de, Sarı Saltuk'un diktiği kavak ağacının büyüklüğünün on kişinin kucaklayamayacağı kadar büyük olduğu belirtiliyor ve bu ağaca ‘Baba Kavağı’ deniyor. İlçenin isminin de baba kavağından geldiği düşünülüyor.