Yayla Mahallesi'nde oturan elektrik ve elektronik mühendisi Hilmi Arıcı, 10 Nisan 2017 günü sabah namazından dönen babası Hüseyin Arıcı ile tartıştı. Olayın büyümesi üzerine Hilmi Arıcı, babasını vücudunun 8 yerinden bıçakladı. Üvey annesi Ayşe Arıcı'yı da tehdit ederek yatak odasına kilitleyen Hilmi Arıcı, ardından evden ayrıldı. Kilitli kaldığı odadan çıkan Ayşe Arıcı'nın haber vermesiyle gelen Mustafa ve Sebahattin Arıcı, babaları Hüseyin Arıcı'yı ağır yaralı halde hastaneye götürdü. Ancak, yaralı kurtarılamadı. Hilmi Arıcı ise, kaçtığı Sorgun Ormanı'nda polis ekiplerince yakalandı. Manavgat Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanan Hilmi Arıcı hakkında 'üstsoyu kasten öldürme', 'silahla tehdit' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından dava açıldı.

SANIK DURUŞMAYA KATILMADI

Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya öldürülen Hüseyin Arıcı'nın çocukları Hasan Arıcı, Mustafa Arıcı, Sebahattin Arıcı, Ayşe Yıldırım, Fatma Yüksel, Emine Harman, yakınları ve sanık avukatı Döndü İyiol katıldı. Mahkeme başkanı, sanığın akıl ve ruh sağlığının tespit edilmesi amacıyla Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde bulunduğu için duruşmaya katılmadığını belirtti. Duruşmada öldürülen Hüseyin Arıcı'nın çocukları ifade verdi.

'AKIL SAĞLIĞI YERİNDE'

Hasan Arıcı, olaydan, ağabeyi Sebahattin'in kendisine telefon açması üzerine haberdar olduğunu belirterek, hemen hastaneye gittiğini anlattı. Hastaneye getirilişinde babasını sedyede gördüğünü aktaran Hasan Arıcı, 'Sağlık görevlileri babama kalp masajı yapıyordu. Öyle görünce kendimi kaybettim. Sonrasında herhangi bir şey hatırlamıyorum' dedi.

Hilmi Arıcı'nın kardeşi olduğunu hatırlatan Hasan Arıcı, sanığın daha önce de kız kardeşinin eşine saldırarak bıçakla yaraladığını, akıl hastalığı şüphesi üzerine kendisini 1 yıl kadar Antalya'ya doktora götürdüğünü anlattı. Hasan Arıcı, sanığı kardeş olarak kabul etmediklerini, akıl sağlığının yerinde olduğunu ve dışarı salınmaması gerektiğini, can güvenliklerinin tehlike altına gireceğini de söyledi.

'BABAN HASTANEYE GİDERKEN BİR ŞEY DEDİ Mİ?'

Sanığın diğer kardeşi Mustafa Arıcı, babasının anneleri öldükten sonra evlendiği Ayşe Arıcı'nın cinayette telkini olup olmadığının araştırılması gerektiğini söyledi. Mustafa Arıcı, 'Cenaze için geldiğimizde Ayşe Arıcı bana ısrarla, 'Baban hastaneye giderken bir şey dedi mi?' diye sordu. Ben de kendisinin olay sırasında evde olduğunu, neden kapıları ve pencereleri kırarak mahalleyi ayağa kaldırmadığını söylediğimde bana küstü' dedi.

'BABAM YERDE YATIYORDU'

Hüseyin Arıcı'nın en büyük oğlu Sebahattin Arıcı ise olaydan Ayşe Arıcı'nın telefonuyla haberdar olduğunu belirterek, 'Eve geldiğimde dış kapı ve iç kapılar açıktı. Babam yerde yatıyordu. Yatak odasından 'Babanı bıçakladı' (Ayşe Arıcı) dedi. Kapıyı açmaya çalıştım ama açamadım, kapı kilitliydi. Sonra kardeşim Mustafa geldi ve babamı hastaneye götürdük. Babam o sırada kendinden geçmiş vaziyetteydi ama nefes alıp veriyordu' diye konuştu.

'KİN GÜTTÜ'

Duruşmada dinlenen Ayşe Yıldırım, Emine Harman ve Fatma Yüksel de kardeşleri Hilmi Arıcı'ya her zaman yardımcı olduklarını ancak sanığın kendilerine karşı kin güttüğünü savundu. Sanıktan şikayetçi olduklarını ve en ağır şekilde cezalandırılması isteyen kardeşler, dışarı çıkması durumunda kendi can güvenliklerinin olmayacağını da ifade etti.

İDDİANAMEDEN

Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, geçen yıl kasım ayında Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden 'cezai ehliyetinin tam olduğu' yönünde rapor verilen sanık Hilmi Arıcı hakkında 'kasten üstsoyu öldürmek', 'silahlı tehdit' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 24 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.(DHA)