Batı Akdeniz Sanayici ve İş İnsanları Federasyonu Derneği (BAKSİFED) Başkanı Mustafa Cengiz, asgari ücretin belirlenmesi için komisyonun toplanmasına sayılı günler kala maaş artışları ve işçi maliyetleriyle alakalı dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Başkan Cengiz, asgari ücretin belirlenmesinde artış oranından ziyade vergi yükünün ve işçi maliyetlerinin işveren üzerindeki etkisinin daha belirleyici ve önemli olduğunun altını çizdi.
NE ALAN NE VEREN MEMNUN
Mustafa Cengiz, “Asgari ücret konusu Türkiye'de çok önemli bir konu ancak önemli olduğu kadar da ilginç bir konu. Zira asgari ücreti ne veren memnun ne alan memnun. Aslında bunun öncelikli sebebi de asgari ücretin üzerindeki vergi yükü” dedi.
VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI
Cengiz, “Gelir vergisi muafiyet sınırı bugün 190 bin lira civarında. Eğer bu rakam 2000 yılından bu yana TÜİK oranlarına göre revize edilseydi 580 bin lira bandında bir rakam olması gerekirdi. Bu ne demek? Bu işten alınan verginin çok olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla işçinin üzerinde ciddi bir vergi yükü var. ‘İşçinin üzerinde’ dediğimiz zaman, işçinin vergisini maaşını ödeyen verdiği için işverenin üzerinde bir vergi oluşmuş oluyor çünkü işçi net maaşını yani vergilerden arındırılmış maaşını alıyor. Dolayısıyla işverenin üzerinde de ciddi bir vergi yükü oluşuyor. Bu yükün azaltılması halinde bir iş barışının olabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
SORUN RAKAM DEĞİL
“Asgari ücretteki problem rakam değil” diyen Cengiz, “Asgari ücretin üzerindeki maliyetler irdelenmeli. Çünkü asgari ücreti ne kadar artırırsanız artırın, alan da veren de memnun değil; bu böyle devam edecek. Tek memnun olan Hazine ve Maliye Bakanlığı çünkü üzerindeki vergi de artış oranında artmış oluyor. Dolayısıyla kazanan, tabiri caizse yine kasa oluyor” dedi.
KOMİSYON ASGARİ ÜCRETİNİN BÜTÜNÜNÜ ELE ALMALI
“Asgari ücret için komisyon toplanıyor, toplanan komisyon rakam konuşuyor. Bu da yanlış. Komisyonun rakam değil, asgari ücretin bütününü ele alması lazım” diyen Başkan Mustafa Cengiz, “Komisyonun asgari ücretin üzerindeki vergi yükünü, sosyal sigorta primlerini ve ek maliyetleri konuşması gerekiyor. Ancak bu konuşulmuyor; sadece rakam konuşuluyor. Kamuoyu rakama odaklanıyor; yüzde 30 artacak, yüzde 25 artacak, yüzde 35 artacak gibi oranlar konuşuluyor. Asgari ücretin bütünlüğünü ele almadığımız takdirde her sene yaşanan bu 45 günlük asgari ücret belirleme sürecini yine yaşayacağız. Sonunda yine değişen bir şey olmayacak” diye konuştu.
ZATEN ERİYECEK
Cengiz sözlerini şöyle tamamladı: “Asgari ücret beklenenin üzerinde artarsa bu zaten 4-5 ay içerisinde eriyecek. Beklenenin altında ya da beklenen seviyede artarsa halk mevcut sıkıntıları yaşamaya devam edecek. Dolayısıyla bu kısır döngü böyle devam edecek. Çok ciddi olarak işçi maliyetleri üzerindeki parametreleri konuşmamız lazım. Ancak o zaman bir çözüme, bir sonuca varabiliriz diye düşünüyorum.”