Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberi, Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek son dönemde artan baskılar, gözaltılar ve kayyum atamalarına karşı protesto düzenledi. Basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, gazetecilere yönelik gözaltıların derhal son bulması gerektiğini vurgulayarak, kayyum uygulamalarının halkın iradesine darbe olduğunu ifade etti. Demokrasi ve özgür basın için mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Karakurt, otoriter uygulamalara karşı geri adım atmayacaklarını dile getirdi.
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
“Gazetecilik suç değildir” diyen Karakurt sözlerine, “Özgür basın susturulamaz! Bu baskılar karşısında ne gazeteciler susacak nede bizler geri adım atacağız. Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyen bu otoriter zihniyete karşı, demokrasiye ve basın özgürlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Gazetecilere yönelik gözaltılar derhal son bulmalı, halkın haber alma hakkını savunan tüm basın mensupları özgür bırakılmalıdır. Onlar sadece gazeteci değil; aynı zamanda halkın haber alma hakkıdır, hakikattir, ifade özgürlüğüdür. Demokratik bir Türkiye ancak özgür bir basınla mümkündür! Unutulmamalıdır ki, basın özgürlüğü yalnızca gazetecilerin hakkı değil tüm yurttaşlarımızın hakkıdır. Türkiye'nin kayyımlara, gözaltı ve gazetecilerin tutuklanmasına değil, demokrasiye, barışa ve özgürlüklere ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılamak için mücadele etmekte en temel insan hakkı olarak boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.
KARAKURT: BASKINIZA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
Karakurt, “Ovacık’ta, Esenyurt’ta ve Siirt'te yargının sopaya dönüştürülmesi, gazetecilere, sanatçılara, belediye başkanlarına, siyasi parti başkanlarına yönelik baskı ve tutuklamaların ile halkın korkutulmak ve sindirilmek istendiği asıl amacın tek adam rejiminin geleceğini tahkim etmek olduğu açıktır. Biz ne istersek onu konuşabilirsiniz, biz kimi işaret edersek onu seçebilirseniz, onun dışında yaptığınız ve yazdığınız her şeye karşı yargı sopasını kullanmayı kendisi için hak gören bir iktidarla karşı karşıyayız. Kesinleşmiş bir hüküm yok ama kayyım var. Siirt Belediye Eş Başkanı Sofya Alağaş hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunmamasına rağmen kayyım atanması halkın iradesine karşı yapılmış bir darbedir. Esenyurt’ta milletin seçmiş olduğu meclis üyeleri kendi başkanını seçemezken, 20-30 kilometre ötedeki Beşiktaş Belediyesi ise kendi meclisi içerisinden bir başkanvekili seçti. Şimdi 20-30 kilometre uzakta 2 farklı demokrasiyi siz Türkiye’ye nasıl izah edeceksiniz? Beşiktaş’ta ayrı demokrasi, Esenyurt’a ayrı demokrasi olabilir mi. Karanlığa teslim olmadık! Birleşerek mücadele edeceğiz. Tek adam rejimi, demir yumruğuyla ağzını açan herkesi susturmak istiyorsa, bizde işçilerin emekçilerin, ezilenlerin sesini yükseltmek ve birleştirmek için buradayız, artık yeter diyoruz. Demokrasinin aldığı yaralara artık yeter diyoruz, insan hakları ihlaline artık yeter diyoruz, hayat pahalılığına, zamlara ve yoksulluğa artık yeter’ diyoruz. Baskılara, tutuklamalara, kayyumlara karşı hak hukuk ve adalet demeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.