ÜÇ YILDIR BEKLİYOR
Prof. Dr. Bülent İpkilikçioğlu'nun görevini bırakması üzerine o dönem Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce 2017 yılında mimar, epigraf ve sanat tarihçisi olmak üzere üç kişilik yeni bir Bilim Komisyonu oluşturuldu. Komisyona Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Bölümü'nden Prof. Dr. Burcu Ceylan, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Eskiçağ ve Kültürleri Bölümü'nden Doç. Dr. Fatih Onur ile Sanat Tarihi Bölümü'nden Dr. Nimet Özgönül atandı.
'ŞOKA UĞRADIK'
Komisyonda görevli Doç. Dr. Fatih Onur, restorasyon süreciyle ilgili hiç haberleri olmadığını belirterek, 'Bir anda karşımızda restore edilmiş anıt gördük ve gördüğümüzde şoka uğradık. 'Böyle bir şey gerçekten mümkün değil, nasıl olabilir' diye kendi kendimize hayıflandık. 'Nasıl haberimiz olmadı böyle bir şeyden' diye düşündük. Çünkü burada AÜ Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü'nde epigrafi denilen yazıt bilimi yapılmakta ve yazıtlar üzerine çalışan bir bölüm ve böyle bir olaydan haberdar olmadı maalesef. Haberi aldıktan sonra duruma çok üzüldük' dedi.
'BİLGİLENDİRME GELMEDİ'
Prof. Dr. İplikçioğlu'nun hataları ortaya koyan raporunu incelediğini ve görevi bırakmasının ardından oluşturulan yeni bilim ekibinde kendisinin de olduğunu belirten Doç. Dr. Fatih Onur, 'Biz bu görevi aldıktan sonra bekledik, herhangi bir şekilde anıtla ilgili bir şeyler yapılacak mı diye. Fakat maalesef şu ana kadar resmi kurumlardan bir bilgilendirme gelmedi. Bu işle ilişkili ne olduğunu gerçekten bilemiyorum' diye konuştu.
'SÖKÜLMESİNİ BEKLİYORUZ'
Anıtın yüzde 30'u mevcut olduğundan restorasyon için bu oranın hiçbir zaman yeterli olmadığına değinen Doç. Dr. Onur, 'Buna rağmen yapıldı. Bundan sonra dikkatli olunması gerekiyor. Sökülüp yeniden yapılabilir mi? Bana göre hayır. Yeni danışma ekibi oluşturulmadan önce söküm kararının çıktığını biliyorum ve önce sökülmesini bekliyoruz. Bu çok önemli bir iş, en az inşa etmek kadar sökmek de dikkatlice gereken bir şey. Birbirine kenetlenmiş ve tutturulmuş taşlar. Çoğu da yanlış yerde duruyor. Sökülmesi tamam ama söküldükten sonra tekrar restore edilmeli mi? Bu önemli bir soru, tekrar restore işlemine girişilmemesi gerekiyor. Çünkü ayrı bir iş gerecek tamamen' dedi.
'TEKRAR RESTORE EDİLMEMELİ'
Anıtın tekrar restore edilmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Onur, 'Eğer Rhodiapolis'te Opramoas'ın bu anıtı tanıtılacaksa bir replikası doğru seçenek olabilir. Anıtın yüzde 70-80 kalıntıları olsaydı restorasyon o zaman daha iyi anlaşılabilirdi. Mevcutta zaten Avusturyalıların yaptığı miktar günümüzde yok. Dolayısıyla böyle bir restorasyonun yapılmasının anlamı olmuyor. Temel sorun bu. Görsel açıdan da bu şekilde kalmamalı. Halihazırdaki görüntü ciddi üzüntü kaynağı. Biraz da utanç verici bir durum. Şahsi kanaatim tekrar restore edilmesin, öncelikle bu yanlış işin tamamen ortadan kaldırılması, blokların korunmaya alınması lazım' diye konuştu. (DHA)