Sıcaklarla sınandığımız bu günlerde klimasız, doğal bir şekilde serinlemenin arayışı ve özlemi içerisindeyiz. Deniz harareti almaz oldu ve bize yine yollara düştük. İstikamet tabii ki Manavgat
Gittiğimiz yer cazibe merkezlerinden biri değil, yerel halk dışında bilinen bir yer değil, bizi de yıllar önce Manavgatlı bir arkadaşımız götürmüştü.
Araçlarla ırmağın kenarına kadar gidiliyor. Irmak sol taraftan gümbür gümbür akarken sağ tarafta geniş bir düzlükte büyük bir göl oluşturmuş. Irmağın bir tarafı ormanlık, bizim oturduğumuz alan tamamen açık alandı. Tarplarımızı gerip sandalyelerimizi soğuk suyun içine attık. Soğuk su resmen klima etkisi yaratıyor. Buzluk bile götürmedik, bütün eşyalarımızı suya gömdük. Suyun soğukluğu her şeyi soğutmaya yetiyor.
Evet sıcaktan kaçmıştık ama burayı tercih etmemizin en büyük sebeplerinden birisi de kano yapmaktı. Şartlar kano yapmaya oldukça müsait, Kanolarımıza atlayıp keşif turuna çıktık. Minik, sizi yormayan akıntının tersine kürek çekip harika bir kanyona giriş yaptık. Otomatikman sıcaklık da üç-beş derece daha düştü. Kanyon bir süre sonra daralmaya başladı ve akıntı artmaya başladığında doğanın bize tanıdığı sınır buraya kadarmış deyip geri döndük.
Şehirde sıcaklar bizi resmen bitirmişti. Günlerdir ne doğru dürüst uyku uyuyabilmiş ne de dinlenebilmiştik. Burada vücutlarımız biraz soğuyunca kendimize geldik. Bütün gün zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile.
Sabah ilk kurulduğumuzda ekipler gelip yangınlara karşı uyarılarda bulundu. Hepi topu 10 aile falan vardı. Sonuçta kısa bir zaman önce bu topraklar büyük bir felaket yaşadı ve tekrarlanmaması için de ekipler alarmda. Ekipler boş arazide mangal yakılabileceğini ama ırmağın karşısındaki ormanlık alanda kesinlikle mangal yakılmayacağını söyledikleri halde bizim insanımızın derdi ne ise orası gölge alan diye gidip gidip ormanda mangal yakmaya çalıştılar. Gün boyu ekipler 5-6 kez uğrayıp ormanı mangalcılardan temizledi.
Dönüşte alandan ayrılıp ana yola çıktığımızda ise başka bir sorunla karşılaştık. Piknikçiler ırmağın kenarında çöplerini bırakmamış ama oradan ayrılır ayrılmaz anayola çıktıkları an çöplerden kurtulmuşlar, yol kenarlarını çöplüğe çevirmişler.
Bu konularda artık söyleyecek söz bulamıyorum. Bütün ormanları yakıp iyi güzel her şeyi katletmeden insanların duracağı yok gibi. İnsanların bu sorumsuzluğu yüzünden yakında her yere girişleri yasaklayacaklar ve sonuna kadar da haklılar.
Gittiğimiz yer cennetten bir köşe ve öyle kalmasını istediğim için bu tarz yerlerin adres bilgilerini kimseyle paylaşmama kararı aldım.