CHP değişebilir mi?

“Balık kavağa çıkar mı?” türünden bir soru oldu bu. Değişebildiği zamanlar olmuş ama fi tarihinde. Örneğin İsmet İnönü’nün ‘ortanın solu’ açılımı, Bülent Ecevit’in genel başkan seçildiği kurultay filan belki örnek olarak gösterilebilir. Fakat bunların hepsi mazide kaldı. Zaten Kemal Kılıçdaroğlu da “CHP’nin değişime değil yenilenmeye ihtiyacı var” diyerek kapıyı kapattı. CHP, yıllardır yaptığı gibi yenilenmeye devam edecek. Nedir yenilenme? Yanıtı Kılıçdaroğlu versin: “Parti tüzüğünün değişmesi lazım. Bunun için de zaten çalışıyoruz. Gerçekten örgütün de çok mutlu olacağı güzel değişiklikler yapacağız ve hayata geçireceğiz. Yerel seçimlerde çok iyi bir performans yakalayacağımıza inanıyorum. Aday belirlemelerimiz de iyi olacak. Çok iyi sonuçlar elde edeceğiz. Tek bir gözlemle aday belirlenmeyecek. Anketler yapılacak, saha araştırması yapılacak. Bizim denetmenler gidecekler, alana bakacaklar”. Bunları ilk kez duyduğunu söyleyecek kimse yoktur muhtemelen. Heyecanlandığını söyleyen de çıkmaz herhalde.

Kongrelerin çerçevesi yerel seçim

CHP şu an kongre süreci yaşıyor. Yıllardır bu kongreleri izlemiş biri olarak, ilk defa hiç merak etmiyorum. Eskiden CHP kongrelerinin parti dışında da bir rüzgarı, havası olur, gözler bir şekilde dönerdi o taraflara doğru. Şimdiyse parti üyelerinin önemli bir bölümü bile ilgisiz, heyecansız, kıpırtısız. Partinin en tepesindeki isim değişim olmayacağını söyledikten sonra, sıradan üye niye kendini yorsun ki? Tek motivasyon kaynağı var; önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler. Genel seçimlerde yaşanan hezimetle ilgili ne düşündüğünü bilmediğimiz bir takım isimler, yerel seçimlerde dümende olmak için yarışıyor. Birkaçı hariç, ne düşündüklerini, ne hissettiklerini, ne söylediklerini gerçekten bilmiyorum. Muhtemelen bilinmesini de istemiyorlar zaten. Hatta belki bir şey de düşünmüyorlar. Belediye başkanlarının yanında ya da karşısında alacakları pozisyon üzerinden yürüyen bir siyaset. Oysa benim oyumu istemişlerdi 2 ay önce. Kılıçdaroğlu ipi göğüsleyemedi, dönüp bunun hesabını vermeyecekler mi bana? Kılıçdaroğlu’na hiçbir şey sormayacaklar mı? Görünen o ki böyle bir gündemi ya da derdi yok CHP’lilerin.

At pazarlığı yapanların siyaseti

Böyle dertler olsaydı başka bir süreç yaşanırdı. CHP bu sisli, puslu, boynu bükük havayı bir fırsata çevirebilirdi. İşe delege ağalığını ortadan kaldırmakla başlayabilirdi mesela. İlçe ve il kongreleri bütün üyelerin katılımıyla olamaz mıydı? Tabii ki olabilirdi. Cumartesi günü ilçe kongrelerini yap, pazar günü de il kongresini... Fakat Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, “CHP’nin değişime değil yenilenmeye ihtiyacı var”. İdeolojik, politik, ilkesel hiçbir şey değişmeyecek, parti programına zerre dokunulmayacak, CHP hep aynı tarafa bakmaya devam edecek, sadece delegeler ve birkaç yönetici yenilenecek. İşler eski tas, eski hamam devam edecek. Sağcıları başının üstünde gezdirip solculara şarlayacak. İşçi patrona, solcu sağcıya oy verecek; işte CHP.  Bu yapı değişmeyeceğine göre örneğin Antalya solu, emek ve demokrasi güçleri CHP kongrelerinden ne bekleyebilir? Bir değişim istenmediğine göre sağ siyaset ve kadrolarla iyi geçinme deneyimi olan, kafa tokuşturmayı, tespih sallamayı seven ekiplerle devam edilecek. Bu figürlerin, sosyalist seçmen ya da Kürt siyasetçilerle birlikte yürüyebilmesi mümkün mü? Siyaseti at pazarlığı olarak gören bir kafa, sosyalist dünyaya karşı ne söyleyebilir ki? Hiç...

Kılıçdaroğlu’nun kafasında ne var?

Kılıçdaroğlu, “Değişmeyeceğiz, sadece yenileneceğiz” diyerek bu kafayla devam edeceğini söylüyor. Meselenin görünen yüzü böyle... Görünmeyen yüzü ise aslında partiyi değiştirecek dinamiklerin kalmadığıdır. Sürekli sağa doğru çeken araba artık sola dönemiyor. Sol değerler, demokrasi talebi, emek dünyası, kendine yeni siyasi alanlar açmakta, adresler yaratmakta kararlı. İşte tam burada, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin bir başka anlamına, daha derinde duran içeriğine gelmek lazım. “Değişime ihtiyacımız yok” diyen Kılıçdaroğlu, aslında yerel seçimleri de gözden çıkarıyor. Çünkü CHP’nin yerel iktidarını sürdürebilmesi için sol ve sosyalist seçmeni ikna etmesi gerekiyor. Bu ikna da ilkelerle programla içerikle olur. “Değişmeyeceğiz” diyen bir siyasi çizginin, değişim talebini karşılaması mümkün mü? Bırakın karşılamayı, anlaması bile artık mümkün değil. Bunu anlamayan bir siyaset yerel seçimlerde nasıl bir program ortaya koyar? İşte ince hesap da burada: CHP’nin seçenekleri sandıkta yenilecek, genel merkez gittikçe sivrilen rakiplerden kurtulacak, böylece mevcut düzen devam edecek.