CHP ilçe kongrelerinden sonra yazdığım en son yazıda, mevcut il başkanı Nuri Cengiz’in karşısına başkan adayı bile bulamadıklarını söylemiştim. Aradan epey zaman geçti ve piyasa oldukça renklendi. Şunu genel bir kural olarak il binasının duvarına yazmak gerekir: Antalya CHP’de asla tek adaylı bir yarış olmaz! Ortalık adaydan geçilmiyor. Çeşit üstüne çeşit… Devrim Kök’ün ismi her yerden gelmeye başladı. Altan Ayaz adaylığını açıkladı. İlhan Buğdaycı, Nilüfer Deveci gibi isimler de bir süredir konuşuluyor. Eğer Devrim Kök il başkanı olursa, acayip eğleniriz. Biz gazetecileri matrak günler bekliyor. Geçmişte il başkanlığı yaptığı dönemi iyi bilirim, oldukça hareketli bir zaman dilimiydi. İyi hatiptir, laf ebesidir, ağzı iyi laf yapar, tek ayağının üstünde tonlarca şey söyler. Antalya siyasetine aksiyon gelir. Tabii bunlar işin eğlence boyutu… Devrim Kök isminin ortaya atılması, bir ittifak çabasının ürünü… İlçe kongrelerinin finalinde, CHP’nin bütün aktörleri kendi ilçeleriyle baş başa kaldı. Başka ilçelere ilişkin yapılan hesaplar, yazılan senaryolar boş çıktı. Bunun en tipik örneği de Kepez. Sonuç böyle olunca da, hiçbir belediye başkanı, kendine yakın il başkan adayı çıkartamaz oldu. İlla ki başka bir ilçeyi, pek anlaşamadığı belediye başkanlarını yanına almak, birlikte hareket etmek zorunda… Devrim Kök işte böylesi bir zorunluluğun adayı… Bunu şuraya not edip Altan Ayaz’a geçelim.
Değişime Ayaz, yenilenmeye Kök
Gençlik kollarından beri CHP’de emeği olan Altan Ayaz, son derece düzgün, mütevazi ve ilkeli bir profil. CHP eğer sola doğru konuşacaksa, emek ve demokrasi güçleriyle, sol-sosyalist yapılarla, siyasetlerle dertleşecekse, birlikte olmaya çalışacaksa, en uygun isim Altan Ayaz olur. Emek ve demokrasi güçleri arasında varlığını yer yer hissettiğimiz, en azından bazı etkinliklere katılan, mücadeleye omuz veren CHP’li kitlenin desteklediği Ayaz, Antalya açısından ciddi bir kazanım olacaktır. Demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesinde bir pinçik tuzu olacağını düşünüyorum. Fakat öte yanda da, seçimlerden sonrasında çizgisini “değişim değil, yenilenme” olarak koymuş bir Genel Merkez var. Öyle görünüyor ki, CHP tabanı ‘değişim’ derse Altan Ayaz’a, ‘yenilenme’ derse de Devrim Kök’e yönelecek. Ya ilkeli, ya da eğlenceli bir CHP’yle muhatap olacağız. En azından, ‘kokmaz, bulaşmaz’ bir yönetim dönemi bitecek. Bu bile başlı başına bir kazanım. Çok eğleneceğiz çok.
Bir zamanlar Demokrasi Hareketi
Bu curcuna sürerken, Canip Can’ın yaptığı açıklama, verdiği mesaj, siyasetin, özellikle CHP’nin acı yüzünü özetliyor. Canip Can için, “CHP’lilerin bir türlü il başkanı yapamadığı isim” dersek yanlış olmaz. Dostumuz Canip Can da buna alınmaz zaten. Her kriz döneminde ismi ortaya atılan, hatta il başkanlığı için Ankara’ya genel merkeze bile çağrılıp, eli böğründe Antalya’ya dönen Canip Can artık yoruldu ve rahatsız. Mevcut yönetimin karşısına kimi çıkartalım diye sağa, sola bakan CHP’lilerin ilk adresi Canip Can oldu şimdiye kadar. Canip Can isminin ortaya atılmadığı, adının geçmediği bir tartışmaya tanık olmadım. Parti içi demokrasi mücadelesine büyük emek verdi. Bunun için Demokrasi Hareketi’ni örgütledi. Ciddi de yol alındı, CHP’ye büyük bir devinim alanı, yenilenme olanağı sağlandı. Fakat sonuçta Canip Can orada da çırak çıkarıldı, bir kenara çekildi. Yaptığı açıklamada bütün bunları gördüm.
Canip Can’dan hüzünlü açıklama
Şöyle diyor Canip Can: “Sayın dostlarım ve parti üyelerimiz, öncelikle, Antalya İl Başkanlığına yönelik gösterdiğiniz güven ve destek için derin teşekkürlerimi sunarım. Partimizin bu önemli görevine adaylığımı düşünerek beni onurlandırdınız. Ancak, içtenlikle belirtmeliyim ki, sağlık durumum buna maalesef uygun değil. Doktorlarım tarafından sağlığımın öncelikli olduğu ve böyle bir görevi üstlenmenin benim için riskli olabileceği konusunda uyarıldım. Bu nedenle, sağlık sorunlarım nedeniyle Antalya İl Başkanlığı görevini üstlenemeyeceğimi üzgün bir şekilde bildirmek zorundayım. Partimizin başarısı ve Antalya ilimizin refahı için elbette daha fazla hizmet etme arzusundayım. Ancak şu anki sağlık durumum, bu görevi yerine getirmemi engelliyor. Bu kararı almak benim için zor oldu, ancak sağlık her şeyden önce gelmelidir. Sizlerle birlikte daha birçok projede çalışma fırsatı bulmayı umuyorum. Partimiz için elimden gelen her türlü desteği sağlamak istiyorum. Sağlık durumum düzeldiğinde, partimize daha fazla katkı sunmak için elimden geleni yapacağım. Tekrar teşekkür ederim ve anlayışınız için minnettarım. Saygılarımla”… Girişte CHP’nin renkli işlerini, keyifli durumlarını, ihtimallerini anlattık, eğlendik; bu da aynı partinin acı yüzü…