Yatıyorum, kalkıyorum, aklım almıyor.
İçimde bir yer var ki sürekli kanıyor.
Uyku zaten çoktandır yabancı bana. O bile almış başını gitmiş, göç etmiş başka diyarlara. Çocuklar gibi, doktorlar, hemşireler, mühendisler gibi... Bir ben kalmışım bende, benden içeri..
Bu ülkede 12 yaşında bir çocuk, valiliğin açıklamasına göre 'intihar' ediyor. “İntihar ne küçüğüm” diye sorsaydım bilir miydi? Meçhul. Ölümü yaren mi etmiş kendine? Ölüm kime yakışır ki? Ona ise hiç yakışmıyor.
Enes’ i hatırlıyorum. Hatırlamak? Unutulmayan nasıl hatırlanır? Gencecik, temiz, güzel bir yüz bana öteden bakıyor.
Çok değil, Enes’ten aylar sonra, üniversite yurdunda 3 genç daha ona eşlik ediyor. Dahası var mı?
Sayılar anlamsız, sayılar küskün. Gençler yitiyor.
12 Haziran 2023 haberin alındığı tarih; 12 yaşındaki bir çocuk onlara eşlik ediyor. Kaçak medresenin öğrencisi olduğunu yazıyor gazeteler. Medrese? Tevhidi Tedrisat mazi mi oldu? Modern eğitim kurumlarının suyu mu çıktı? Aklım almıyor, içim kanıyor.
”Yaratılanı sev yaradandan ötürü“ diyor Yunus Emre uzaktan. Sevgi? O bile almış gitmiş başını başka yerlere. Yaradanı sever görünenler, yaratılanı seviyor mu? Meçhul.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü'ydü. Çocuk işçi mi olur? Kabullenemiyorum, olmamalı, suç, sömürü...
Resmi verilere göre dünya genelinde her 10 çocuktan biri işçiymiş. Küçük eller, küçük bedenler çalışıyor, çalıştırılıyor. Geçim derdine düşen ailelerde çocuk işçi sayısı artmaya devam ediyor. Ya meslek liselerinde staj yapan çocuklar? Yanlış mı okuyorum? Çocukların çalıştığı sektörler arasında maden sektörü de mi varmış?
İzmir Barosu açıklama yapıyor; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin hazırladığı, 2013-2022 yıllarını kapsayan Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na göre ülkemizde 2022 yılında 61 çocuğun, son on yılda ise en az 616 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtilmiş. Yaşamını yitiren çocukların 211’ i 14 yaş ve altı 405’i ise 15-17 yaş grubunda. (12 Haziran 2023 Birgün Gazetesi haberi).
Yakın tarihte, Ankara Altındağ’da bir oto tamir dükkanında çalıştığı ileri sürülen 13 yaşındaki bir çocuk yük asansörü altında kalarak hayatını kaybediyor. (Milliyet Gazetesi 6 Haziran 2023 Haberi). Çocuk...
Çocuk; işçi oluyor, gelin oluyor, en iyi durumda olanı yarış atı gibi sınavlarda yarıştırılıyor. Çocuk, olmaması gereken belki de her şey oluyor. Ama anlaşılan o ki çocuklar sadece çocuk olamıyor.
Açık liseler, online eğitim derken çocukların gençlerin eğitimi?
İler tutar yanı yok derler ya, sanki tam da bu haldeyiz. Ekonomi, geçim derdi, toplumsal hayat, iş güvenliği, ayrımcılık. Bunlarla uğraşması gereken siyasi partilerse kaynıyor kendi içinde.
CHP eski milletvekili Abdüllatif Şener’in açıklaması gündeme düşüyor. Kendi partisine kendisi oy vermemiş. Siyasi arena olmuş pazar yeri. Halk yanında halkın sesi olması gereken kimileri, sanki kendi sesini kendi dinliyor.
Bakıyorum da sadece benim içim kanamıyor gibi. Bir yerlerde derin bir yara var, açık.. Bence toplum kanıyor.
Kim bilir bu dakikalarda kaç can daha geldi dünyaya. Bir bebek sesi geliyor kulağıma, duyuyor musunuz? Elinizden tutacak yumak elleri ile az sonra. Aç karnını doyurmak isteyecek, güven arayacak, sevgi arayacak ilk anda. Yaşam diyecek sonra, gelecek diyecek. Adil, eşit, güvenli, baskısız, sömürüsüz, istirmarsız ve hür yaşamak isteyecek dünyada. Biz? Biz ne vereceğiz onlara? Manevi danışman mı?
Kelimeler kifayetsiz olanlara. Üzgünüm. Dedim ya içim kanıyor.
Hâlâ bir yerlerde kadınlar öldürülüyor, şiddet görüyor. Durmuyor nefret.
Dünya dönüyor, bir yerlerde teknoloji gelişiyor, hayat iyileşiyor. Bindiğimiz dönme dolapsa hiç durmadan ağır ağır kendi çeperinde hep başa ve boşa dönüyor.
Çaresizlik, uumutsuzluk, vazgeçiş, kabulleniş yakışmaz insana. Hayat bir mücadeledir zorluklarla.
Bu dönme dolaptan inilmeli, gerçek hayatsa bu dönme dolabın dışında.
Aydınlık, adil, güvenli, sağlıklı, huzurlu, eşit, özgür, mutlu ve en önemlisi geleceğe umutlu yarınlar dilerim herkese.
Sevgi ve saygılarımla.