GÜNDEM

Düzenlemeler sorun çözmüyor

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube Eş Başkanı Kaan Taşer, aile hekimliğinde başlatılan yeni düzenlemelerin sahada ciddi sorunlara yol açtığını söyledi. Taşer, “Bakanlık her hafta yeni bir uygulama getiriyor ama sorunlar çözülmüyor, katlanarak büyüyor” dedi

Sağlık Bakanlığı tarafından ‘aile hekimliğinde yeni dönem’ olarak duyurulan ve özellikle aile hekimliği uzmanlık eğitimi sürecini kapsayan uygulamalara ilişkin konuşan SES Antalya Şube Eş Başkanı Kaan Taşer, sistemin hem idari hem mali yük açısından ciddi sıkıntılar içerdiğini ifade etti. Türkiye’de halihazırda üç farklı aile hekimliği eğitimi modeli bulunduğunu söyleyen Taşer, “Bir tıpta uzmanlık eğitimi var, bir bakanlığın programı, bir de bu yeni sistem. İçeriği belirsiz olan bu yapıyla pratisyen hekimleri uzman yapmaya çalışıyorlar ancak süreçte maaş dışında hiçbir ek ödeme yok. Bu da gelir kaybı demek” dedi.

‘BU YÖNETMELİK DEĞİL EZİYET’

Kaan Taşer, aile hekimlerini doğrudan etkileyen en tartışmalı maddelerden biri olan ve kontrole gelmeyen hastaların cezasının hekimlere kesilmesini öngören uygulamaya da sert tepki gösterdi. “Tüm itirazlara rağmen yürürlüğe sokulan bu uygulama, sahada büyük tepkiyle karşılandı. Önce altı ay olarak planlanan süre şimdi bir yıla çıkarılıyor ama yaklaşım hâlâ sorunlu. Hastanın hekime gelmemesinin sorumluluğu hekime yüklenemez” diyen Taşer, bu düzenlemeyi “eziyet yönetmeliği” olarak tanımladı.

Taşer, “Sağlıkta müşteri memnuniyeti mantığıyla hareket eden Bakanlık, hizmetin sorumluluğunu vatandaş yerine sağlık çalışanına yüklemek istiyor. Bu anlayış kabul edilemez. Yönetmeliğin tamamen kaldırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘YÜZDE 15’LİK ARTIŞ GİDERLERİ KARŞILAMIYOR’

Aile sağlığı merkezlerinin ekonomik yüklerine de değinen Taşer, yapılan yüzde 15’lik destek artışının mevcut şartlarda yetersiz olduğunu vurguladı. Elektrik, su, doğalgaz, internet ve kira gibi temel giderlerin ciddi şekilde arttığını belirten Taşer, “Bu artış bizi sadece birkaç ay idare eder. Geri kalan açığı aile hekimi kendi cebinden karşılamak zorunda kalıyor” dedi.

Ayrıca gelir vergisi oranlarının da sağlık çalışanlarını doğrudan etkilediğini belirten Taşer, “Temmuz ve ağustos aylarında yüzde 35’i aşan gelir vergisi kesintileriyle, bazı arkadaşlarımız yıl sonunda yılbaşındaki maaşından daha az ücret alıyor. Bu sürdürülebilir değil. Böyle giderse, aile sağlığı merkezleri birer birer kapanmaya başlar” ifadelerini kullandı.