EKONOMİ

Ekonomi gözlere de yansıyor

En ucuz gözlüğün 5 bin liradan satıldığı günümüzde devletin desteğinin sadece 150 lira olması vatandaşın mağdur ediyor. Konu ile alakalı konuşan ATSO Yönetim Kurulu Üyesi ve optik mağazası sahibi Hüseyin Sarı, “Devletin vatandaşının sağlık giderini karşılaması şarttır. Devletin verdiği destek en ucuz gözlüğün dahi kat be kat altında kalıyor. Devlet en azından asgari kalitede gözlüğü vatandaşa sağlamalıdır. Onun da fiyatı en az 600 liradır” dedi

Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Günümüzde sürekli olarak dijital ekranlar ile vakit geçirilmesi sonucu gözlerdeki bozulmalar önceki yıllara göre çok arttı. Bozulan gözler için vatandaşın adresi optikçiler oluyor. Ancak gözlük fiyatları vatandaşın ulaşabileceği seviyenin üzerinde. Bu noktada akıllara SGK’nın katkı payı geliyor. Zira sağlık harcamalarında devletin vatandaşına katkısı oldukça düşük kalıyor.

Öyle ki gözlük fiyatları yaklaşık 5 bin TL’den başlıyor. Bu miktarın sadece yüzde 3’ü Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanıyor. Yani 5 bin liralık gözlüğün sadece 150 TL’sini devlet verirken kalan miktarı vatandaş cebinden ödemek zorunda kalıyor. Göz sağlığındaki bozulmaların daha geç yaşlarda kendini gösterdiği varsayıldığından özellikle emekliler aldıkları 16 bin liralık maaş ile gözlük bile almaya çekiniyorlar. Zira söz konusu 5 bin liralık gözlükler piyasadaki en kalitesiz gözlükler alarak tanımlanıyor.

Gözlük fiyatları kalitesine göre 150 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Bir vatandaşın almak istediği gözlük 150 bin TL olsa dahi devlet, cam ve çerçeve dahil sadece 150 TL’sini karşılıyor. Üstelik bu yardım 2 yılda bir sağlanıyor. Yani vatandaşın aynı yıl içinde ya da 2 yıl geçmeden bir daha gözlük ihtiyacı olursa bu cüzi destekten de faydalanamıyor.

Konu ile alakalı konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve optik mağazası sahibi Hüseyin Sarı devletin ödediği miktarın çok düşük kaldığını, bu konuda meslek örgütleri vasıtasıyla devletten talepte bulunduklarını ifade etti. Sarı, düşük katkı sebebiyle optikçi ile vatandaşın da karşı karşıya kaldığını söyledi.

KATKI ÇOK AZ
Hüseyin Sarı, “Devlet yani SGK, gözlük camında 37 liradan başlayıp 50 liraya kadar bir miktarı katkı payı olarak verirken, çerçevede de 110 lira ile 150 lira arası bir miktarı karşılıyor. Bu miktarlar gözlük camının numarasına, kalitesine, çerçevenin kalitesine göre değişiyor. Biz bunu Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği tarafından da dile getiriyoruz. Ancak devlet sağlık yardımında bu kadar katkıda bulunuyor” diye konuştu.

‘VATANDAŞ İLE KARŞI KARŞIYA GELİYORUZ’
‘Optikçi ile vatandaş karşı karşıya geliyor’ diyen Sarı, “Vatandaş bize, ‘Ben devletin verdiği gözlüğü kullanmak istiyorum, başka para vermiyorum ya da vermek istemiyorum’ diyor. Öncelikle devletin verdiği belirli bir gözlük şekli, gözlük modeli ya da markası yok. Devletin gözlük için verdiği belirli bir bedel var. Bu bedel de cam çerçeve hakkı birlikte var ise 150 lira bandında oluyor. Şimdi baktığımız zaman camını bırakın, gözlüğün çerçevesi bile 150 liranın çok çok üzerinde. Dolayısıyla vatandaşın bunu bilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

EN AZ 600 LİRA OLMALI

Hüseyin Sarı, “Vatandaş bizlere, “Devlet sana para veriyor, sen bana bu parayla neden gözlük vermiyorsun” diyor. Sanki ben vermiyormuşum, optikçi vermiyormuş gibi bir algı oluşuyor. Devletin vatandaşını koruyor olması lazım. Bunun için de en azından Türkiye’de üretilen cam ve çerçeveyi karşılayacak bir ücret ödemesi lazım. Bu miktar da bugünün şartlarıyla en az 600 lira bandında olmalı ki vatandaş devlet desteği sayesinde gözlük alabilsin. Hal böyle olursa, ben de vatandaşa, ‘Bak devlet sana asgari kalitede olanı sağlıyor ancak istersen daha kalitelisini şu fiyattan alabilirsin’ diyebileyim” dedi.

2 YIL İDARE EDECEK MİKTARI KARŞILAMALI

‘Sağlıkta Uygulama Tebliği (SUT) uyarınca bu fiyatlar belirleniyor, aynı durum eczanelerde de geçerli. Ancak devlet vatandaşın sağlık ihtiyacını asgari düzeyde karşılamak durumundandır’ diyen Hüseyin Sarı, “Madem 2 yılda bir gözlük desteği veriyor, o halde en azından 2 yıl dayanabilecek, 2 yıl boyunca vatandaşı idare edebilecek bir gözlüğü alabilecek destek vermelidir” diye konuştu.

SENDİKALAR TALEP ETMELİ

Sendikalara da çağrıda bulunan Hüseyin Sarı sözlerini, “Bu noktada görev sendikalara düşüyor. İşçi sendikaları, memur sendikaları, emekli dernekleri veya sendikaları üyelerinin haklarını savunmalıdır. Onların baskısı, onların kendi üyelerinin ve vatandaşın talebi doğrultusunda oluşturdukları talepler bu tarz kararların alınmasında etkili olacaktır” ifadeleri ile sonlandırdı.