ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ağustos ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre, Ağustos ayında Türkiye'de 27 bin 111 lira açlık sınırı olarak belirlenirken, yoksulluk sınırı 88 bin 310 liraya yükseldi. Türk-İş’in Temmuz ayında açıkladığı açlık sınırı 26 bin 413 TL, yoksulluk sınırı ise 86 bin 036 TL olmuştu. Buna göre açlık sınırı bir ayda yaklaşık 700 lira yükselirken, yoksulluk sınırı da bir ayda 2 bin 300 lira artış gösterdi. Yüz binlerce işçi ve emekli açlık sınırının altında yaşarken, memur ise yoksulluk sınırının çok çok altında aylık maaş ile geçimini sağlamaya çalışıyor. Türk-İş Ağustos verilerine göre Türkiye'de açlık sınırı 27 bin 111 lira olurken, yoksulluk sınırı 88 bin 310 lira oldu. 22 bin 104 liralık asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin açlık sınırının üzerine çıkabilmesi için en az 5 bin liraya daha ihtiyacı var. Emeklide ise durum daha vahim. 16 bin 881 TL alan bir emekli ailesinin sadece yaşamsal gıda harcamasını karşılayabilmek için neredeyse 9 bin liraya daha ihtiyaç duyuyor. Bu da emekli maaşının yarısından fazlasına tekabül ediyor.
18 GÜNDEN SONRASI YOK
Türk-İş’in açlık sınırı hesabına göre, emeklilerin sadece yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için günlük 903 TL harcaması gerekiyor. Ancak 16 bin 881 TL alan bir emekli, günlük 903 TL harcadığında 18. günde harcadığı miktar aylığının üzerine çıkıyor. Bir başka deyişle emeklinin maaşı sadece karın doyurmak için bile ayın 18 gününe yetiyor.
AÇLIK SINIRI SADECE GIDA İHTİYACI DEMEK
Açıklanan açlık sınırı ve emeklinin son durumu ile alakalı konuşan Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, “Açlık sınırı emekli maaşının 2 katına doğru ilerliyor. Burada belirtmek istediğim bir şey var: Açlık sınırı denildiğinde vatandaş bir aylık asgari giderlerin toplam maliyeti olarak hesaplıyor bunu. Öncelikle bir düzeltelim; açlık sınırı bir ailenin bir ay içinde yaşaması için alması gereken gıda miktarının toplam maliyeti demektir. Yani açlık sınırı, hayatta kalmak için gerekli olan asgari para demektir” ifadelerini kullandı.
TÜİK HESABI NEDEN DÜŞÜK ÇIKIYOR?
Başkan İbrahim Tezcan, “TÜİK’in yaptığı açlık sınırı hesabı ile Türk-İş’in hesapladığı arasında fark var. Bu fark neden kaynaklanıyor? Çünkü TÜİK’e göre emekli günde 1 kilo makarna yese, 1 tane de ekmek alsa yetiyor. Ancak Türk-İş olağan bir insanın olağan bir beslenme periyoduna göre ortaya çıkan maliyeti açıklıyor. Yani Türk-İş’te gerekli olan yumurta, zeytin, peynir gibi lüks dışı ihtiyaçlar var; TÜİK’te bunlar dahi yer almıyor. Bu sebeple arada dağlar kadar fark oluşuyor” dedi.
‘GEÇİNEN VARSA MAAŞIMI ONA VERECEĞİM’
“16 bin lira ile geçinecek bir babayiğit varsa gelsin, ben maaşımı ona vereceğim” diyen başkan İbrahim Tezcan, “Sarımsak olmuş 250 lira, meyvelerin fiyatı en az 80-100 lira bandında. Biz yaşlıyız, emekliyiz diye sarımsak veya meyveleri yemeyelim mi? Devlet bize böyle mi bakıyor? ‘Bir an önce göçüp gitseler de rahat edelim ‘diye mi düşünülüyor? Ben bu şartlar altında verilen bu maaştan bu çıkarımı yapıyorum. Zaten, emeklinin rahatı ahirete kaldı. Bu şartlar altında Türkiye’de rahat etmemiz mümkün değil” diye konuştu.
EN AZ 45 BİN TL OLMALI
‘İki kişilik bir ailede bir emekli, bir de çalışmayan vatandaş olduğunu varsayarsak, geçim için emekli aylığının en az 45 bin lira olması gerekir’ diyen İbrahim Tezcan sözlerini, “Zaten ev kiraları 20 bin liraya dayanmışken 45 bin lira abartı bir rakam değil. Emekli aylığı 45 bin lira olursa, sadece karı-kocanın yaşadığı ve ikisinin de emekli olduğu çekirdek bir aileye toplam 90 bin lira girer. Yoksulluk sınırı da 88 bin liranın üzerinde olduğunu düşündüğümüzde, bu millete yıllarca hizmet etmiş kişilerin yoksul bırakılmayacağı gerçeğini de hesaba katarsak bu rakamın makul olduğu ortaya çıkıyor zaten. 90 bin gelir olursa bir emekli ailesi o zaman insanca yaşar, o zaman tatile de gider, gezmeye de gider” ifadeleri ile sonlandırdı.