ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Türkiye’de uzun süredir devam eden kırmızı et ithalatı yeni dönemde de devam ederken Polonya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerden de kırmızı et ithal edilmesi planlama dahiline alındı. Konu ile alakalı konuşan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis Üyesi Ata Sönmez, “Daha önceki politikalar ve şartlar sebebiyle üretici zarar ettiği için üretimden çıktı. Kırmızı et üretimi ciddi şekilde azaldı. Söz konusu azalma da bir arz-talep dengesizliğine yol açtı. Arzdaki eksikliği tamamlamak için de devlet ithalata yöneldi. Ancak ithalat da dövizle yapıldığı için döviz fiyatları oldukça yüksek olduğundan ithal et, et fiyatını düşürmedi; aksine yükseltti” diye konuştu.
GEREKENİN ÇOK ÜZERİNDE ALINDI, ÜRETİCİ TACA ÇIKTI
“Daha önce ithalat ihtiyacın çok üzerinde yapıldı” diyen Sönmez, “Türkiye’de üretilen et miktarı 100 birim olduğunu varsayarsak, 120 birim tüketim yapılıyordu. Burada 20 birimlik ithalat yapılması gerekirken belki de 2000 birimlik ithalat yapıldı. Hal böyle olunca üretici ürün satamadı. Köylü, çiftçi satış yapamadığı için zarar etti. Sonuç olarak bu üreticiler sektöre küserek sektör dışında kaldı. Hal böyle olunca şimdilerde de et üreticisi bulunmadığı için mecburen ithalat yapılıyor. Biz ithalata karşı değiliz. Ancak ihtiyaç kadar ithal yapılmalıydı. O zaman döviz ‘ucuz’ diyerek çok fazla miktar aldılar. Ancak bunu yaparken üreticiyi küstürdüler” diye konuştu.
‘ET PAHALI DEĞİL’
Etin fiyatının pahalı olmadığını, ancak halkın alım gücünün düşük olduğunu savunan Ata Sönmez, “Et pahalı mı derseniz, bana göre değil. Bugünkü Türkiye enflasyonunda etin olması gereken fiyat bundan aşağı değildir. Bundan 15 sene önce bir paket tütün ürünü 5 lirayken et 40-50 lira bandındaydı. Şimdi bir paket tütün ürünü 100 lira, et de 800-900 lira bandında. Yani bu fiyat normal. Zaten Türkiye’nin enflasyonist ortamına baktığınız zaman neyin fiyatı yerinde duruyor ki? Ancak vatandaş alamıyor. Çünkü alım gücü düşük. Kasaplar da bu durumdan şikayetçi. Zira vatandaşın düşük alım gücü kasapların da satış yapamamasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
YENİ STRATEJİ
Ata Sönmez, “Şimdilerde çözüm için etçil hayvan getirmeye gayret ediyorlar. Yani bu cins hayvanlar süt yerine daha çok et üreterek, etlenerek büyüyor. Bu cins hayvanların dişisini getirip burada çoğaltmak istiyorlar. Bence mantıklı, yerinde bir politika. Bu tarz hayvanları ülkeye sokarak strateji değiştirmek akıllıca. Bu hayvanlar ülkede olduğu sürece doğum sayıları artar ve et üretim miktarı da artmış olur” dedi.
‘SON YAPILAN DOĞRU’
“Şimdi yaptıkları hamleler doğru, ancak bu hamleler hemen cevap vermez” diyen Ata Sönmez, sözlerini “Tarımda ve hayvancılıkta yapılan yanlışlar düzeltildiğinde birkaç gün ya da birkaç hafta içinde piyasaya yansıtamazsınız. En az 2-3 yıl geçmesi lazım ki bu politikanın meyvelerini piyasadan toplayabilelim. Çünkü bu hayvanlar ülkeye gelecekler, çiftleşecekler, gebe kalacaklar, doğuracaklar. Doğurdukları buzağılar büyüyecek ve bu döngü bu şekilde devam edecek. Hemen sonuç vermez ancak adımı olumlu buluyorum, tedbir tedbirdir” ifadeleriyle sonlandırdı