ATB’nın Ağustos ayı meclis toplantısı ATB binasının toplantı salonunda gerçekleştirildi. ATB Başkanı Ali Çandır’ın ardından meclis üyeleri değerlendirmelerde bulundu. Meclis üyesi Nuri Büyükselçuk, süt-yem takası hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Büyükselçuk, yemin fabrika çıkış fiyatı ile bayi satış fiyatı arasındaki farka dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yemin fabrika çıkış fiyatıyla bayi satış fiyatı arasında çok ciddi bir makas var. Bizim söylediğimiz fiyat fabrika teslim peşin fiyat. Üretici bunu bayiden dört ay vadeli aldı mı fabrika çıkışla bayi satışı arasında yüzde otuza yakın bir marj oluşuyor.”
Süt piyasasının yavaşlığına dikkat çeken Büyükselçuk, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şu anda süt maalesef çok yavaş gidiyor. Fabrikaların depoları dolu, süt alımında yavaş ilerliyorlar. Devletin verdiği bir fiyat var, Ulusal Süt Konseyi’nin. Ama bunu bypass etmek için süt-yem takası denen bir sistem devreye giriyor. Bence ticari olarak hiç etik olmayan, Rekabet Kurulu’nun mutlaka üzerine gitmesi gereken, ama maalesef üreticinin kurtulamadığı bir sistem bu. Siz sütü satarken mecburen bunun karşılığında yem almak zorundasınız. Yemin fiyatını da süt firması belirliyor. Yani burada hiçbir söz hakkınız yok. Etik olmayan, kirli bir ticaret var. Üretici hem istediği fiyata sütünü satamıyor hem de ana girdisi olan yemi hak ettiğinden çok daha yüksek bir rakama almak zorunda kalıyor.”
Büyükselçuk, üretici üzerindeki finansman yükünü de dile getirerek, “Vadeler dört aya varıyor. Bunu ya fabrika, ya bayi ya da kooperatif taşımak zorunda, finansman giderleri yüzde 20’lere düşmeden bu konuyu daha çok konuşuruz” diye konuştu.