Türk futbolu garip bir dönemden geçiyor.
Her şey birbirine karışmış durumda.
Türk futbolunun amiral gemisi durumundaki üç İstanbul takımı adeta açıklama yarışına girdi.
Birisi çıkıyor 'Ligi bitirmeyiz' diyor diğeri çıkıyor düelloya davet ediyor, bir diğer çıkıyor 'algı yaratıyorsunuz' diyor.
Hepsi mağdur durumda.
Sanırsınız her hafta hepsinin hakkı yeniyor.
MHK Başkanı bir yerlere telefon edip, müdahale etmeye çalışıyor.
Türkiye Futbol Federasyonu ise teraziyi dengede tutmaya çalışırken herkese mavi boncuk dağıtıyor.
Türk futbolu adeta Nasrettin hoca fıkrasına döndü…
*****
Nasrettin hoca tartışan iki adamı ayırıyor.
Neden kavga ediyorsunuz diye soruyor.
Adamlardan birisi anlatıyor Nasrettin hoca 'Sen haklısın' diyor.
Sonra diğer adama dönüyor bu kez onu dinliyor.
Ona da 'sen haklısın' diyor.
Nasrettin hocanın yanına gelen bir kişi 'Hocam sen her iki adama da haklısın dedin, kim haklı bu durumda?' diye soruyor.
Nasrettin hoca o adama da dönüp 'Sen de haklısın' diyor…
İşte Türkiye Futbol Federasyonu'nun yaptığı tam da bu.
Onlara göre herkes haklı.
Ve sezon sonunu getirebilmek için de herkesi idare etmeye çalışıyorlar.
Daha önce de dikkat çekmeye çalışmıştım.
Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz.
Pandemiden çıktık; enflasyon gerginliği bir tarafta, seçim gerginliği diğer tarafta, bir de bunlara deprem felaketi eklenince herkesin çok gergin ve bomba gibi olduğu zor günler üst üste geldi.
14 Mayıs'ta seçim var. Ve bu seçim tam da ligin son bölümlerine denk geliyor. Yani şampiyonluk yarışının kızıştığı, kavga ve gürültünün arttığı bir döneme. İşte tam da o dönemde Galatasaray-Fenerbahçe maçı da oynanacak. Bu kadar gerginliğin arasına bir de futbol gerginliği eklenirse çok zor bir Mayıs ayı ülkemizi bekliyor olabilir. Buna dikkat etmeliyiz ve sağduyulu hareket etmeliyiz… En azından futbol kulüpleri olarak…