ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Gündoğmuş’da ormanlık alanlara yapılmak istenen taş ocağına tepkiler çığ gibi büyüyor. Karadere Mahallesi Muhtarı Sadık Atay, “Yerleşim yerlerinin hemen dibinde taş ocağı açılmak isteniyor. Bizler bilgilendirilmeden bölge işaretlendi. Pazar günü halkımızla birlikte bu hukuksuzluğa karşı duracağız” dedi. Karadere, Senir ve Kozağacı mahallelerini kapsayan projeye karşı 15 Haziran Pazar günü saat 13.00’te bölgede basın açıklaması düzenlenecek.
HALK BİLGİLENDİRİLMEDİ
Karadere Mahallesi Muhtarı Sadık Atay, Karadere, Senir ve Kozağacı Mahallelerinin tam ortasında yer alan bölgede yapılmak istenen taş ocağının, yerleşim alanlarına ve hayati kaynaklara son derece yakın olduğunu belirterek, “Taş ocağı planlanan alan sadece üç mahallenin değil aynı zamanda temel su kaynaklarının bulunduğu yerdedir. Bu alanda yaban hayatı, endemik bitki türleri ve orman dokusu mevcuttur. Böyle bir coğrafyada taş ocağı çalışması kabul edilemez” dedi. Atay, önceki ruhsatlı alanın iptal edilmesinin ardından şimdi aynı bölgenin yeniden kiralanmak istenmesini sorgulayarak, “Ne değişti de aynı alan için tekrar adım atılıyor? Bize çözümleme yapıldığını söylüyorlar ama bu çözüm neye göre, nasıl yapıldı? Toz, gürültü, kamyon trafiği zaten yeterince sorun yaratacakken bir de doğal dengeyi altüst edecek bir faaliyetin başlaması kabul edilemez” diye konuştu. Atay, Pazar günü saat 13.00’te bölge halkıyla birlikte düzenleyecekleri basın açıklamasıyla seslerini kamuoyuna duyuracaklarını belirtti.
VEKİL COŞAR: DOĞA TEHDİT ALTINDA
CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, Gündoğmuş’ta açılması planlanan taş ocağına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle geçtiğimiz aylarda verdiği yazılı soru önergesinde şu ifadelere yer vermişti, “Bölgede yapılması planlanan taş ocağı faaliyet alanı içerisinde ve çevresinde çok sayıda endemik bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Ayrıca proje alanının yakın çevresinde yaban keçisi, vaşak ve boz ayı gibi türler de bulunmaktadır. Bununla birlikte proje sahası ile yerleşim alanları arasında çok kısa bir mesafe vardır. Halkın sağlığı, tarımı, içme suyu kaynakları ve doğal yaşam tehlike altındadır. Geçmişte bu bölgede aynı alana yönelik taş ocağı projesi iptal edilmişken, şimdi yeniden gündeme alınması kabul edilemezdir” diye konuştu. Coşar, projeye halkın katılımı olmadan başlanmasının hem hukuka hem çevre etiğine aykırı olduğunu belirterek, “Bölge halkının bilgisi ve rızası dışında hareket edilmesi demokratik ve şeffaf yönetişim ilkeleriyle bağdaşmaz. Doğayı, yaşam alanlarını ve biyolojik çeşitliliği hiçe sayan bu anlayışa karşıyız” dedi.