Yılın ikinci yarısı için enflasyon verileri geldi ve TÜİK buyurdu, ‘Temmuz'da aylık enflasyon yüzde 2.06’ hay maşallah. Milleti hep şaşırtıyorsun be Türkiye İstatistik Kurumu. Buyurun şöyle bir göz atalım rakamlara. TÜİK verilerine göre TÜFE, yıllık yüzde 33. 52, artmış, ENAG'a göre ise Temmuz yıllık enflasyonu yüzde 65.15 olarak hesaplanmış. Mealde ENAG 'arttı' diyor, TÜİK 'hayır düştü' diyor. Ekonominin patronu ise ‘enflasyon, 44 ayın en düşük seviyesinde’ diyor. Demek ki enflasyon aylardır düşüyormuş da millettin haberi yokmuş! Eh bu durumda bize de 'beyan esastır' demek düşüyor. Peki, vatandaşın rasyonel bulduğu oran nedir? Azınlık çoğunluk meselesi ya hani!
***
Gelelim milletin ayarlarını bozan kira artış oranına. Ağustos ayı kira artış oranı iş yeri ve konut zammı ne kadar, yüzde kaç oldu? Soru, TÜİK'in açıklaması ile cevabını bulmuş oldu! Zira ev ve iş yeri kiracıları merak içindeydi. Ağustos ayı kira artış oranı, oldu mu size yüzde 43.13. Böylece kira kontrat süresi Temmuz'da dolan işletme ve ev sahipleri, kiralarına yüzde 43 küsur oranında zam yaparak gerçekleştirdi. Kiralara bütçeler yetmez olmuş, kira derdi de kiracının kabusu olmuş, olmaya da devam edecek gibi görünüyor. Gidişat bunu gösteriyor. Antalya'nın çeperlerinde bile ev kiraları olmuş 10-15 bin lira. Emekli aylığına yüzde 16.67 zam, kiralara yüzde 43.13 zam. Millet yoksulluk sınırının altında yaşam savaşı veriyor, insanın da sorası geliyor 'bu nasıl bir hesap'? Yahu yanlış hesap Bağdat'tan da dönmüyor iyi mi?
***
Biliyor musunuz ekonomi, sağlığı da ömrü de etkiliyormuş. Stres ve dengesiz beslenme olsa gerek, hani derler ya ‘sağlık ancak varlıkla mümkündür’ diye sahiden çok bir doğru söz. Baksanıza TÜİK'e göre enflasyon frene basmış, ENAG'a göre ise gaza basmış. Vatandaşın enflasyonuna gelince, ne siz sorun ne ben söyleyeyim, almış başını gidiyor hunili deli misali. Enflasyon aylardır düşüşteymiş, TÜİK'e göre de fiyatlar, özellikle de gıda etiketleri artmıyormuş falan feşmekan. İyi de artmayan fiyatlar semt pazarları tezgahlarında nasıl, neden uçmuş. Yazın ortasında, tüketici mevsim sebze ve meyvelerini tane ile alır olmuş. Gündüz tezgahları dolaşıp akşam pazar alışverişi yapar olmuş.
***
Bu kadar işin arasında bir de sahte diplomaların geldiği noktayı izliyoruz hayretler içerisinde. Bu ne cesaret arkadaş, sahte diplomalı doktorlar, mimarlar, akademisyenler 'ver parayı al diplomayı’. Bakınız haber doğruysa 400 kadar akademisyen sahte diplomalıymış. Dahası sahte tapular, sahte ehliyetler falan. Ne diyelim 'tüfek icat oldu mertlik bozuldu’. Sağlıcakla kalın.