Hoca dayanmıyor

Türk futbolunun en büyük sorunu her zaman sabırszılık ve istikrar olmuştur.
Takımlarımız ne yaparsa yapsın en ufak bir başarısızlıkta teknik direktör değişimine giderler.
Bundan dolayı da Türkiye'de en riskli iş koku her zaman teknik direktörlüktür.
3 hafta kazanamazsınız işsiz kaldınız demektir.
Yani her hafta sınava çık ak zorundasınız. Kazanırsınız, başarıyı sahiplenen çok olur. Ya kaybederseniz ıssız adam misali başarısızlık üzerinize yıkılır.
Türkiye'de teknik direktörleri Akdeniz budur.
Dünyanın en iyi teknik direktörü de olsanız bu değişmez.
Aynı şey Fenerbahçe'de Mourinho'da olduğu gibi.
Kariyeriniz kupalarla da dolu olsa olmadı mı olmuyor.
Özellikle dünyada futbol çok değişti. Siz de bu değişime ayak uydurmanız gerekiyor.
Artıkgünü üz futbolunda sadece iyi savunma yapmak yetmiyor. Kolektif futbolu en iyi oynayan, koşan, önde basan ve 3. bölgede etkili olan takımlar öne çıkıyor. Tek savunma yetmiyor.
Çünkü sadece bunu yaparsanız rakipler sizi çözüyor ve hücumda etkili olamayınca da sonuca gidemiyorsunuz.
Aslında Türkiye'de futbol çok bilinmeyenli denklem değil.
Doğru sistemle, doğru oyuncularla, doğru planlamayla başarıya ulaşmanız imkansız değil.
Ülkenin futbol dinamikleri belli.
Buna uymanız gerekiyor.
Yoksa siz kendi oyununuzu monte etmek isterseniz bu zorlama oluyor ve başarmanın zorlaşıyor.
Türkiye'de önde baskı yapan, oyunu 3. bölgede oynayan, takımlarımız başarılı olur.
Beklerseniz kaybedersiniz.
Portekizli teknik adam 'Bu sene Türk futbolunun çözdüm' demişti. Ama görünen o ki çözene kadar iş işten geçmiş oldu.