Hoş görüverin!

Diyelim ve konuya girizgah yapalım. Genelde millet uykudayken sessiz sedasız, gece yarısı gelirdi akaryakıta zamlar. Bu kez öyle olmadı, bağıra çağıra geldi benzine hatırı sayılır zam. Ve de benzin fiyatı 50'ye dayandı. Allah aşkına daha birkaç gün önce yapılmamış mıydı benzine, mazota zam? Akaryakıta yapılan zam biliyoruz ki tepeden tırnağa zam demektir, insafsız enflasyonun artması, hatta çarşı pazarın karışması demektir öyle değil mi? Hayır hiç de öyle değilmiş. Ekonominin patronu, uygulanan ekonomik program için(!) 'program rüştünü ispat etti, türbülansı iyi idare ettik' diyor. Beyan esastır öyle değil mi? Hoş görüverin.

***

Devam, TÜİK konuşuyor ve işsizlik sayısının bir önceki aylara göre azaldığını söylüyor. Aman ne iyi. İyi de işsizlerin özellikle de genç işsizlerin bundan neden haberi yok acaba? Misal, hani TÜİK işsizliğin oranı kadar, İş Bulma Kurumu aracılığı ile iş bulan ve istihdamda yer alanların somut oranlarını verse de nasıl düşmüş diye sorgulanmasa. Zira, özellikle büyük kentlerde aylarca hatta yıllarca iş bulamayıp da tası tarağı toplayıp baba ocağına dönenlere ne demeli? Bir de atıl iş gücü diye bir kavram var, açılımı ise 'zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan'mış ne anladınız?

***

Sayın Ekonomi Bakanı 'program rüştünü ispat etti' diyor ya, açlık sınırı olmuş 23 bin küsur, asgari ücretli alıyor 22 bin 114 lira. En düşük emekli maaşı deseniz 14 bin küsur. Memurunun, beyaz yakalısının, mavi yakalısının deseniz iki yakası bir araya gelmiyor. Vatandaş deseniz 'geçinemiyorum' diyor ve kredi kartına sığınıyor, napcek kredi kartı olmazsa çark dönmüyor. Yemin olsun tam iki bilinmeyenli denklem ama türbülans da iyi idare edilmiş!

***

Enflasyon tüketiciye fiyat algısını unutturmuş, millet havlu atmış, memnuniyetsiz olmuş. Özellikle de ana haber bültenlerini izlerken kah gülen kah kahırlanan bir toplum haline gelmiş ama yine de bilmek, anlamak istiyor, zaman zaman kavramlar anlaşılmaz olsa da. Misal, vatandaşın baş edemediği enflasyondaki artışın belinin kırıldığı ve artış ile baş edildiği değerlendiriliyor. Meali ne ola derseniz, 'mevcut veriler ışığında durum değerlendirmesi' imiş. Demek oluyor ki hala değerlendirilememiş sanki. İnanırsınız inanmazsınız durum bu ama toplum olarak biz yine de enseyi fazla karartmayalım, karamsarlık harammış.

***

Her ne tartışılıyorsa iyi güzel de vatandaşın derdi ekonomi programı ile ilgili yeni değerlendirmeler falan değil. Onun derdi iş, aş ve eve getiremediği ekmek kavgası geçim derdi, gerisi kimin umurunda. Asgari ücretli ara zam bekliyor. Memuru, emeklisi enflasyon farkının Temmuz ayı beklenmeden ayarlanmasını istiyor. Hatta memur, enflasyon farkının her ay verilmesini istiyor ve de 'mümkünse’ diyerek rica ediyor. Ne diyelim, önce Haziran enflasyonunun açıklanmasını bekleyin diyelim. Bakalım görelim ki TUİK ne diyecek? Sonrasında da isteyenin bir yüzü deyip, cümleye noktayı koyalım. Şimdilik size iyi haftalar diliyorum, sağlıcakla kalın.