Yangının başladığı ilk gün İzmir, Çeşme, Ildır’daydım.
Bütün Çeşme’ye yayılan o yangın dehşetini üç gün yaşadım.
Yazlık evin arkasında yanan ağaçlar ve ateşi söndürmeye çalışan insanlar gördüm.
Kaçan domuz yavruları, küçük bir tilki, ters dönmüş kaplumbağaları gördüm.
Yangınının başlayıp sönmesi beş günü buldu.
Denizden karaya saatte 75 kilometre hızla esen bir Güneybatı rüzgârı, ateşi Ildır’dan alıp Kadıovacık üstünden Germiyan, Reisdere ve Alaçatı’ya, tam 25 kilometre taşıdı.
İzmir Valisi Sayın Süleyman Elban, yangınlarda sabotaj görülmediğini büyük bir ihtimalle elektrik hatlarından kaynaklı olduğunu söylemesine karşın Gediz Dağıtım AŞ, bu konuda somut bir bilgi bulunmadığını açıkladı.
Suçlu kim yine ortada kaldı!
Ben gerçeği insandan duydum ve gittim yangının başladığı yeri gördüm.
Ildır’da yangın su depolarının bulunduğu yerdeki elektrik trafosu kablolarının ark yapmasından dolayı başladı. 400 zeytin ağacı yanan çiftçi bana söyledi ağlayarak.
O bölgeyi dolaştım, yangının ilk çıktığı bölgede kimi yan yatmış, kimi yanmış, erimiş elektrik direkleri ve kül olmuş kablolar.
Büyük bir ihmal, denetimsizlik, elemansızlık, ne derseniz deyin!
***
Yangını rüzgâr taşıyor, çam ağacı kozalakları da yangına körükle gidiyor sanki.
Neden meyve ağacı değil de çam ağacı dikiyoruz?
Bu ağaç ile ilgili bilgileri topladım.
Çam ağacı su istemez. Yaz aylarında haftada bir kez su vermek yeterli.
40 insanın bir saatte ürettiği karbondioksiti temizleyip oksijene dönüştürüyor
Bal arılarının değerli besin maddesi.
Havası Astım, Bronşit ve Nefes Darlığına iyi geliyor.
Fakat;
Dünyada çam ağaçları yakınlarında yapılaşma yok.
Çam ağaçları evlerinin yakınına dikilmiyor.
Bizde evler çam ağaçlarının içine dikiliyor!
Kendimizden örnek vereyim;
Bizim sitenin ve komşu sitelerin yüklenicileri 1980’li yıllarda çam ağaçlarının hemen dibine evleri kondurmuş. Çam ağaçları şimdilerde evlere tepeden bakıyor. Yıllar önce, Gediz AŞ Çeşme’ye elektrik kablolarının çam ağaçlarının içinden geçtiğini yazdım, görsel gönderdim fakat bir sonuç alamadım. Orman müdürlüğü de bölgede temizlik ve budama çalışması yapmıyor. Yaşlı çam ağaçlarının kozalakları yerlerde.
Diyeceğim o ki;
Türkiye'de genelde iğne yapraklı çam ağacı türlerin bulunduğu, bunların da yangınlardan en çok etkilenen türler olduğu hakkında bir yazı okumuştum.
Nereden bakarsanız bakın.
Suç bizde!
Ormanlık alana yakın konut yapmayacaksın.
Ormanın bakımını yapacaksın.
Elektrik idaresi;
Bakım yapacaksın, eğitimli eleman çalıştıracaksın.
Başka yangınlar olmasın diye dua ederken, tedbirleri de alalım.
İzmir’deki yangınlarda ölen kahraman personellere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Bu acılar bir daha yaşanmasın.