İnanmak istiyoruz!

Parmak hesabı 60 küsur gündür hepimiz kendimiz için olağanüstü hal ilan ettik. Sağlık Bakanlığı'nın koyduğu kurallara uyduk veya uymaya çalışıyoruz. Bilim Kurulu'nun ana haber bültenlerinde kıyaslamalı olarak duyurduğu vaka sayılarını sıkı sıkıya takip ediyoruz. Son günlerde koronavirüs veri tablosundaki iyiye gidiş bize umut oluyor. Ankara, bayram sonrası için yeşil ışık yakıyor ama 'tedbir şart'diyor. Normale dönme planları yapılıyor mu bilmiyoruz, ancak açıklamalar bu yönde. Sanki yavaştan izolasyonda bir rahatlama olacak gibi. Ezber bozma zamanı yakın mı acaba? İnanmak istiyoruz.

***

Bilim Kurulu üyeleri vaka artış hızında gerileme olduğunu, iyileşen hasta sayısında artış olduğunu duyuruyor. Tedavi yöntemlerindeki gelişmeler, mesela virüsü yenenlerden yapılan plazma naklinin olumlu sonuç vermesi, virüs testlerinin negatife dönmesi. İyi haberler, iyi gelişmeler topluma moral oluyor elbette. Ama diğer tarafta, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa liderleri salgının uzun süreceği uyarısını yapıyor. 2021-2022'leri telaffuz ediyorlar maazallah...

***

Tıp otoriteleri ise virüsün onlarca kez mutasyona uğradığını açıklayarak 'bilinmeyen bir denklemle karşı karşıyayız' diyor. Zaten uyarılarda neredeyse her geçen gün ve hatta her saat başı değişiyor gibi. Doğru bildiklerimiz yanlış, yanlış bildiklerimizdoğru oluyor. Hani hava sıcaklığı arttıkça virüsün etkisi hafifleyecekti. Bu tez de çürütüldü. Virüs sürekli kendini değiştirirken (bilerek miyapıyor acaba) bilim insanları da laboratuvarlara kapanmış virüsün sırrını çözmeye, aşısını bulmaya çalışıyor. Ne zaman normalleşeceğimize de virüs karar verecekmiş!

***

Besbelli insanoğlu dünyayı hor kullandı, dünyanın da sonunda tepesi attı. İnsanoğlunu uyarıyor. Virüsler mutasyona uğruyor dirençleri artıyor. Bilim insanları, insanlık çaresiz kalıyor. Demek ki, dünya sadece insanoğluna ait değilmiş. Peki, bunu öğrenip ders çıkarırmıyız? Pek değil. Yaşananlar tarih olur da, insanoğlu yine bildiğini okur.

***

Hele bu salgın geçsin, pandemi sonlansın yine kucaklaşır sarılıp koklaşırız...