EKONOMİ

İş dünyasının 3 derdi: Enflasyon, faiz, kur

YÖRSİAD Eylül ayı olağan toplantısına katılan iş insanları, Türkiye ve Antalya ekonomisi hakkında detaylı değerlendirmelerde bulundular. İş insanları ve STK başkanları, 3 ana sorunun enflasyon, enflasyonu dizginlemek için artırılan faiz ve kurun baskılanması olduğunu ifade ettiler. İşte detaylar…

Yörük ve Sanayici İş İnsanları Derneği (YÖRSİAD), Eylül ayı olağan toplantısını yoğun katılımla gerçekleştirdi. Toplantıya Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Hasan Ali Gönen, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Konyaaltı Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KONYSİAD) Başkanı İlhami Kaplan, çok sayıda STK başkanı ve dernek üyeleri katıldı.

ENFLASYON, FAİZ VE KRİZ DÖNGÜSÜ
Toplantının açılış konuşmasını yapan YÖRSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Mustafa Alper Oral, “Yüksek enflasyon ile mücadelenin halen istenilen seviyede olduğunu söylemek imkânsız görünmektedir. Ekonomi yönetiminin iyi niyetli çabalarına rağmen enflasyonda kısmi bir düşüş yaşanmış; bu düşüş ise piyasaya ve sofraya şimdilik yansımamıştır. Yüksek enflasyonla mücadelenin panzehiri olarak görülen faiz artışı, iş insanlarının krediye ulaşımını zorlaştırmış; yakın zamanda yapılmaya başlanan nispi faiz indirimleri ise soruna çözüm bulmaktan şimdilik uzak görünmektedir. Konut kredisi faiz oranlarının yüksekliği, ekonomimizin lokomotifi durumunda olan inşaat sektörünü durma noktasına getirmiş; bir yandan da vatandaşın konuta erişimini engelleyip derin ve yakıcı bir “barınma krizi”ne sebep olmuştur” dedi.

MESLEK LİSELERİNE DİKKAT ÇEKTİ
‘İşverenler nitelikli iş gücü bulamamaktadır’ diyen Başkan Oral, “Bu bağlamda, meslek lisesi meselesinin iş dünyası açısından ‘memleket meselesi’ olarak görülmesi gerekmektedir. Eğitim sisteminde ve adalet sisteminde reform beklentisi güncelliğini korumaktadır. Ülke ekonomisi ithalata dayalı olduğu için girdi maliyetleri kura bağlı olarak sürekli artmakta; bir yandan da ihracatla uğraşan sanayicilerimiz, turizmcilerimiz kurun yeterince yüksek olmadığı yönünde taleplerini dile getirmektedir” diye konuştu.

OTOYOLUN GÜZERGÂHI YANLIŞ
Antalya özelindeki sorunlara da değinen Başkan Mustafa Alper Oral, “Antalya-Alanya arası otoyol projesi yapım aşamasına geçilse de güzergâhın yanlış olduğu hususunda Antalya kamuoyu hemfikirdir. EXPO alanının geleceği belirsiz olup, Antalya Serbest Bölgesi’nin yer sıkıntısı ise halen devam etmektedir. Tarımsal maliyetlerin artması ve satış fiyatları çiftçimizi memnun etmemekte; turizmin kentin tamamına yayılmaması ve esnafın turistten yeterince kazanç elde edememesi büyük bir sorun olarak karşımızda durmaktadır” dedi.

'ANTALYA EKONOMİSİ TÜRKİYE’DEN DAHA FARKLI'
Programın söyleşi bölümünde açıklamalar yapan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Antalya ekonomisi, Türkiye ekonomisinden bir miktar farklı. Bizim lokomotif dallarımız turizm ve tarım. Dolayısıyla biz Türkiye’nin biraz daha iyi olan tarafındayız. Çünkü bu bağlamda bizim sürekli satabildiğimiz bir akarımız, yani avantajımız var. Ancak sanayimiz de bir miktar zayıf. Onun da biraz gelişmesi gerekiyor” diye konuştu.

FİNANSMANA ULAŞIM SORUNU DEVAM EDİYOR
İş dünyasının sorunlarından bahseden Başkan Hacısüleyman, “Ancak şu anda iş dünyasının en önemli sorunlarından birisi, finansmana erişimin zor olması. Finansmana erişimin bilinçli olarak, ‘enflasyonu tetikleyebilir’ fikriyle engellenmiş olması. Faizler yüksek; dolayısıyla şu anda parayı bulamıyoruz. Bulsak da bunu geri ödeyebilecek kârlılığımız yok. Geçtiğimiz ay düşen faiz oranı bizim için bir şey ifade etmedi. Zaten para verilmiyor, verilse dahi biz o krediyi ödeyecek kadar kâr elde edemeyiz” dedi.

‘2026’NIN İLK YARISINI DA FEDA EDECEĞİZ’
‘Ekonomik gelecek anlamında iyi değiliz’ diyen Hacısüleyman, “Ancak zaman zaman sekteye uğrayarak iyiye gittiğimizi görüyoruz. Bu sorunların, 2026’nın ilk yarısını da feda ederek böyle bir ekonomiyle devam edeceğimizi düşünüyorum. İyiye doğru gidiş olurken sıkı bir 8-9 ay daha geçireceğimizi düşünüyoruz. Enflasyonun önümüzdeki yıl düşeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

'ÇOK DAHA UZUN BİR KRİZ DÖNEMİ YAŞIYORUZ'
OSB Başkanı Hasan Ali Gönen ise, “OSB’nin sağlıklı gelişebilmesi için sanayicinin ekonomideki krizlerden ve kriz ortamlarından kurtulmuş olması gerekiyor. Krizler artık kronik hale dönüştü. Bunun yanında geçmişte yaşadığımız krizlerden çok daha farklı bir kriz yaşıyoruz. Geçtiğimiz dönemde yaşadığımız krizlerden çok çok daha uzun sürdü. İnişli çıkışlı görülse de zamanı çok geniş bir bölüme yayıldı. Bu dönemde üretimini hâlâ sürdürüyor ise sanayiciler alnı öpülesi insanlardır” dedi.

İŞÇİ ÇIKARMALARI YAKLAŞIYOR
‘Enflasyonu biraya benzetiyorum. Birayı yüksekten bardağa boşaltınca köpürür. Biraya ulaşmak için köpüğü geçmeniz gerekir’ diye konuşan Hasan Ali Gönen, “Sanayici, NASS döneminde çok fazla kredi ve para kullandı. Yüzde 12 ve yüzde 4 destekle aldığım krediyi yüzde 55 bandında ödemek zorunda kaldım. Sanayicinin tamamı şu anda yüzde 43 ile yüzde 50 bandında kredi kullanıyor. Bundan çıkış için bir proje var mı derseniz, o da görünmüyor. Biz enflasyonun düşmesini bekliyoruz. Sanayicinin sürecin devamında bu faizi ödeyip üretim yapması imkânsız görünüyor. Bu böyle devam ederse işçi konusunda ciddi çıkarmalar olacak yılbaşından sonra” ifadelerini kullandı.

'ARAMIZDA DAĞLAR KADAR FARK VAR'
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Turizm Antalya için tabii ki de çok önemli. 2.8 milyon insanın yaşadığı şehirde 24 milyonun üzerinde insanı ağırlıyoruz. Bu anlamda dünyada bizi birinci sırada gösteriyorlar. Ancak, finansmana ulaşım ile ilgili çok ciddi problem var. Rekabet ettiğimiz tüm ülkeler finansmana erişim için çaba sarf ediyorlar. Ancak onlarda öyle imkânlar var ki, onların finansmana ulaşımı ile bizimki arasında dağlar kadar fark var” dedi.

EN KÖTÜ KIŞ GELİYOR
Başkan Kaan Kavaloğlu, “Tarihimizin en kötü kışını bekliyoruz. Geçtiğimiz kış kötüydü. Ancak bu yıl çok daha kötü olacak. Kasım ayında iklim müsaade ederse biraz daha hareket olabiliriz. Aralık ayında da belki yılbaşı etkisiyle biraz daha makul olabilir. Ama Ocak, Şubat, Mart aylarında çok kötü bir dönemin bizi beklediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

GAZİPAŞA HAVALİMANI PASİF KALIYOR
‘Tek havalimanı üzerinden baktığınızda turist ortalaması rakamı çok daha yüksek’ diyen AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Gazipaşa’da havalimanımız var. Bu havalimanını sadece 300 bin kişi kullanıyor. Alanya’nın yatak kapasitesi 2.5–3 milyon. Antalya’ya inen 24 milyon kişinin 3 milyonu oraya gidiyor. Bunun bir çözümü var. Bunun için kamu ile özel sektörün birlikte çalışması gerekiyor” diye konuştu.

TURİZMCİ FAİZ KAMPANYASI İSTİYOR
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Bizim yaşadığımız krizlerin birini yaşasa başka bir ülke, 15 yılda kendine gelemez. Turizm ajantasının batması, deprem, Filistin-İsrail savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı derken bizim dirayet içinde kuyruğu dik tutmamız gerekiyor. Tarımdaki kredi faizlerine yapılan ayrıcalık gibi, bizim de sadece yenileme işlemleri için bir faiz politikası olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

KURUN 70-80 LİRA OLMASI GEREKİYOR
Kurun baskılandığını ifade eden Kavaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurun düşük olması bizim için çok kötü. Sabit maliyetlerin yüzde 45 arttığı bir ortamda kur yüzde 15–20 arttı. Bu bizim için oldukça kötü, çok müstesna bir durum. Dolayısıyla çok dirayetli olmak zorunda olan bir sektörüz. Kurun şimdi 70 ile 80 lira olması gerekirken 50 lirada devam etmesi bizi çok zorluyor. Tabii ki paramızın değeri önemli ama enflasyonun olmadığı ortamda bu çok değerli. Bu şekilde olunca olan turizme, sanayiye oluyor. Bu anlamda baktığınızda euro bazında fiyatları, rekabette geri düşmemek adına artıramıyoruz da. Dolayısıyla ciddi bir çıkmazdayız” dedi.