GÜNDEM

Kadınlardan Dilovası faciasına tepki: Kaza değil katliam!

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde parfüm deposunda çıkan ve 7 işçinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin tepkiler büyüyor. Antalya Kadın Danışma Merkezi üyeleri, denetimsizlik ve iş güvenliği eksikliği nedeniyle yaşanan olayın bir 'katliam' olduğunu belirterek sorumluların yargılanması çağrısı yaptı

KOCAELİ'NİN Dilovası ilçesinde bir parfüm deposunda çıkan yangında 4’ü kadın, 2’si çocuk olmak üzere 6 işçi hayatını kaybetti. Ağır yaralı olarak tedavi gören vardiya amiri Tuncay Yıldız’ın da yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı 7’ye yükseldi. Yaşanan facia sonrası ise tepkiler sürüyor. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, olayın bir 'kaza' değil, iş güvenliği ve denetimsizlik sonucu ortaya çıkan bir 'katliam' olduğunu belirterek sorumluların yargılanması için mücadele çağrısı yaptı.

'ÖLÜMLE BURUN BURUNA ÇALIŞTILAR'
Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği üyeleri, yayınladıkları açıklamada olayın ardında faciaya yol açan nedenler olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, "Yetkililer yaşanan yangına 'kaza' dedi. Bu bir kaza değil, katliamdır. O fabrikada kadınlar, ölümle burun buruna, kapısı kilitli, yangın merdivensiz, sigortasız ve güvencesiz çalıştırılıyordu. Yangının ardından fabrikanın daha önce CİMER'e şikayet edildiği ortaya çıkmıştı" denildi.

Dernek üyeleri, yaşananları "Patronların kar hırsına, devletin denetimsizliğine, iş güvenliği önlemlerinin 'maliyet' sayıldığı bu düzene kurban edilme" olarak nitelendirdi.

'KADINLAR KAR HIRSINA KURBAN VERİLDİ'
Açıklamada, kadın emeği üzerindeki baskıya dikkat çekilerek olayın sadece bir ihmal zinciri değil, aynı zamanda sistemin bir sonucu olduğu öne sürülerek şu sözlere yer verildi: "Dilovası’nda yanarak ölen kadınlar, patronların kar hırsına, devletin denetimsizliğine, iş güvenliği önlemlerinin 'maliyet' sayıldığı bu düzene kurban edildi. Her cinayetin ardından 'kader', 'ihmal', 'talihsizlik' diyenler, bu katliamın suç ortaklarıdır. Biz kadınlar biliyoruz: Bu yangının alevleri, sadece o fabrikanın duvarlarını değil, yıllardır süren sömürüyü, denetimsizliği ve adaletsizliği bir kez daha gözler önüne serdi."

'BU SİSTEMİ REDDEDİYORUZ'
Kadın emeğinin sömürülmesine karşı çıkan dernek üyeleri, bu durumu 'patriyarkal kapitalizmin yarattığı sömürü zinciri' olarak tanımladı: "Bizler patriyarkal kapitalizmin yarattığı bu sömürü zincirini teşhir ediyoruz. Kadın emeği üzerindeki tahakkümü, ucuz iş gücü politikasını, 'aile' adı altında kadınları evde ücretsiz bakım emeği ve ucuz iş arasında sıkıştıran bu sistemi reddediyoruz."

'SORUMLULAR HESAP VERMELİ'
Antalya Kadın Danışma Merkezi üyeleri, sorumluların sadece fabrika sahibi ile sınırlı olmadığını, denetimi yapmayan kamu kurumlarının da hesap vermesi gerektiğini ifade etti. Kadınlar, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: "Biliyoruz ki fail sadece o fabrikanın sahibi değil, denetlemeyen bakanlık, seyreden valilik, suskun yargı, kadın emeğini köleleştiren tüm sistemdir. Biz kadınlar susmuyoruz. Yanarak öldürülen kardeşlerimizin hesabını sormak, onların adını unutturmamak için de mücadelemize devam edeceğiz. Katledilen kız kardeşlerimizi mücadelemizle yaşatacağız. Bu yangını çıkaranların ve seyredenlerin en yüksek cezaları almaları için takipte olacağız."