İnsanın içsel huzuru bulabilmesi, dış dünyayla uyumlu bir ilişki kurabilmesinin hem sebebi hem de sonucudur. Bu nedenle hayatın karmaşası içinde kaybolmuş hissediyorsan öncelikle kendi içsel dünyana yönelmelisin. Yaptığın içsel bir yolculukla kendi kimliğinle barışık olma sürecine giriş yapmalısın.
Her birey, kendi özüyle yüzleşmek ve kendini kabullenmek adına bir çaba harcamalıdır. Kim olduğunu anlamadan, içsel bir uyum sağlamadan, dış dünyada da gerçek bir barışa ulaşmak zorlaşır. Kendi iç yolculuğunda dürüst bir şekilde kendinle yüzleşmek, güçlü ve zayıf yönlerini kabul etmek, kendine saygı duymak, kısacası kendini tanımak önemlidir.
İçsel barışı bulan birey, dış dünyayla olan ilişkilerinde daha olumlu ve yapıcı bir tutum sergiler. Diğer insanlara karşı hoşgörü ve anlayışla yaklaşabilen biri, çatışmalardan kaçınmak yerine çözümler üretebilir. Kendini bilen bir insan, etrafındaki diğer insanların da kendilerini bulmalarına destek olabilir.
Barış içinde yaşamak, sadece dış faktörlere bağlı değil, aynı zamanda içsel bir dengeyi bulmakla da ilgilidir. Kendi iç dünyamızı anlamak ve bu içsel yolculuğu başlatmak, yaşamı daha anlamlı kılar. Dolayısıyla herkesin önce kendi kimliğiyle barışması ve ardından diğer insanlarla uyum içinde yaşaması, sağlıklı ve tatmin edici bir hayatın başlangıcıdır. Yani sen önce kendinle barışmadan dünyanın en uyumlu insanıyla bile barışamazsın.
İçsel huzurun bulunması, sadece bireyin kendi mutluluğunu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda etrafındaki insanlarla daha derin ve anlamlı bağlar kurmasına da yardımcı olur. İçsel barışı bulmuş bir kişi, başkalarının duygularını daha iyi anlar, empati kurar ve sağlıklı ilişkiler geliştirir.
İçsel barışın dış dünyada yarattığı olumlu etki, toplum içindeki dayanışmayı ve insanlar arasındaki uyumu güçlendirir. Barış içinde yaşayan bireyler, çevrelerine pozitif bir enerji yayar ve bu da geniş bir etki alanına sahiptir. İçsel barışın kişisel bir deneyimden öte, toplumsal bir olumlu değişimin başlangıcı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle kendi kimliğimizle barış içinde yaşamak, sadece bizi değil, etrafımızdaki dünyayı da olumlu bir şekilde etkiler.
İnsanları daha çok dinlemeyi öğrendiğim bu yıl için size de en çok dinlemeyi tavsiye ediyorum; çünkü dinleyen kişi kazanan kişidir. Dostoyevski’nin çok sevdiğim bir sözü var, ben söylemişim gibi hissettiren o sözlerden biri: “Affettiğim şeyleri ben yapsam affetmezlerdi”...
İçsel huzurun en önemli güçlerinden biri kendini ve başkalarını affetmektir. Etrafındaki insanlar değişip gelişmesine rağmen sen hala aynı kalıyorsan orada bir problem var demektir. Kısacası sen önce kim olduğunla barış, sonra benimle barışırsın; çünkü bana baktığında gördüğün hep kendinsin ve ben senin kim olduğunu çok iyi biliyorum.