Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Dünya Gıda Günü’nde Türkiye’de kırmızı ete ulaşım, hiçbir Avrupa ülkesinde olmadığı kadar zor. Bir kilogram kıymanın dahi 800 liranın üzerinde olduğu günümüzde, tedavüldeki en büyük banknot olan 200 TL ile sadece 230 gram kıyma alınabiliyor. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri de kırmızı et piyasasında arz-talep dengesizliği. Arz-talebi bozan etmenlerden birisi de buzağı ölümleri.
Buzağı ölümleri hem çiftçinin hem de ekonominin en büyük sorunlarından biri oluyor. Zira hayvanlarını büyük bir emekle besleyip büyüten, gebe kalmasını sağlayan çiftçi, doğacak buzağıdan büyük beklenti içinde oluyor. Ancak buzağı doğmadan hemen önce ya da doğduktan sonra çeşitli hastalıklarla mücadele edemiyor ve hayatını kaybediyor. Bu rakam Türkiye genelinde oldukça yüksek. Her yıl yaklaşık 300 bin buzağı, ekonomiye dahil olmadan, üreticisini sevindiremeden hayatını kaybediyor.
“İTHAL EDİLEN ET DEĞİL, HAYVANIN KENDİSİ”
Konuyla alakalı konuşan Antalya Kasaplar Odası Başkanı ve Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Türkiye'de yapılan kırmızı et ithalatının bazen yanlış anlaşıldığını belirterek, “Kırmızı et ithalatı denildiği zaman akla direkt olarak kırmızı et alındığı geliyor. Bu yanlış bir algı. Dışarıdan karkas et alınmıyor, dışarıdan canlı hayvan alımı yapılıyor. Daha önceleri bu ithalat yapılırken direkt olarak karkas et alınıyordu. Şimdi ise canlı hayvan alımı ile kırmızı et ithalatı yapılıyor, sadece besilik dana geliyor” dedi.
YILDA 300 BİN ÖLÜM
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “Türkiye'de her yıl 300 bin buzağı ölümü oluyordu. Bu, çiftçimiz, üreticimiz, kırmızı et piyasası ve ekonomimiz için oldukça kötü bir durumdu. Şimdi ise bakanlığın bu konuda bir çalışma yaptığını belirtmek isterim. Bu çalışma sayesinde 300 bin buzağı ölümünün 200 bini kurtarıldı” ifadelerini kullandı.
ANA RAHMİNDE MÜDAHALE EDİLİYOR
Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, “Buzağı ölümleri yeni bir durum değil. Maalesef yıllardır Türk çiftçisinin başında bir bela olarak duruyor. Ana rahminde, doğumda ya da doğumdan hemen sonra çeşitli hastalıklar sebebiyle buzağılar hayatını kaybediyordu. Şimdilerde ise Bakanlığın yaptığı çalışma ile buzağılayacak inekler yerinde aşılanıyor ve yerinde müdahale ediliyor. Hatta ana rahmindeki buzağıya müdahale ediliyor. Bir nevi koruyucu veterinerlik sistemi oluşturulmuş durumda” diye konuştu.
İTHALATA GEREK KALMAZ
Başkan Osman Yardımcı sözlerini, “2027 yılında söz konusu 300 bin buzağı ölümünün tamamen önüne geçilmesi için ciddi çalışmalar yapılıyor. Eğer bunda başarılı olunursa Türkiye kırmızı et piyasasında adeta bir devrim yapılmış olacak. Çünkü Türkiye'de ithal edilen besi materyali, halkın tabiriyle ithal kırmızı et, sayısı 300-350 bin hayvana tekabül ediyor. Biz 300 bin buzağının ölümünü engellersek ithalat yapmamıza gerek kalmayacak. Bu da kırmızı et piyasasını oldukça ferahlatacaktır. Ferahlayan piyasada vatandaş için de olumlu bir tablo ortaya çıkacak; vatandaş gönül rahatlığıyla kasaplara gidip istediği miktarda et alabilecek duruma gelecek” ifadeleri ile sonlandırdı.