Antalya’da artan konut fiyatları ve yabancı nüfus yoğunluğu, kentte hem izinsiz yerleşimleri hem de korsan emlakçılığı körüklüyor. Uzmanlara göre bu durum yalnızca emlak piyasasını değil, aynı zamanda sosyal dengeleri de tehdit ediyor. Antalya Emlakçılar Odası Başkanı İsmail Çağlar, kayıt dışı faaliyetlerin denetimsizlikten beslendiğine dikkat çekerek, hem yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi hem de saha denetimlerinin artırılması gerektiğini vurguladı. Giderek derinleşen bu sorun, Türkiye’nin göç politikası, şehir planlaması ve konut arz-talep dengesi gibi alanlarda da yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.
Özellikle kayıt dışı emlakçılar aracılığıyla gerçekleştirilen satış ve kiralama işlemlerinin hem piyasa düzenini bozduğunu hem de toplumsal yapıda ciddi sıkıntılara yol açtığını dile getiren Çağlar, şu ifadeleri kullandı: “Yabancı nüfusun, özellikle bazı mahallelerde yerli vatandaşlarımızın sayısını geçtiği tespit edildi. Bu nedenle ilgili kurumlar tarafından bu bölgelerde yabancılara yönelik oturum yasağı getirildi. Ancak ne yazık ki, alınan bu kararlara rağmen izinsiz yerleşimlerin devam ettiğini görüyoruz. Bu durum hem yerel halkın huzurunu kaçırıyor hem de sosyal yapının dengesini bozuyor. Bizler oda olarak bu düzensizliğin önüne geçilmesi için gerekli adımların atılmasını ve denetimlerin sıklaştırılmasını talep ediyoruz. Bu mücadeleyi hem üyelerimiz adına hem de halkımızın menfaati doğrultusunda kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Konut piyasasında yaşanan dengesizliklerin yalnızca fiyat artışlarını değil, aynı zamanda toplumun genel refahını da tehdit ettiğini vurgulayan Çağlar, “Emlak sektöründe ciddi bir kontrolsüzlük söz konusu. Kayıt dışı faaliyetler, sadece devletin vergi kaybına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda piyasada güven ortamını da zedeliyor. Özellikle kaçak emlakçılar aracılığıyla yapılan satış ve kiralamalar, herhangi bir yasal denetime tabi tutulmadığı için vatandaşlarımızı mağdur edebiliyor. Bu noktada piyasada faaliyet gösteren yasal emlakçılar ile korsan çalışanlar arasında büyük bir eşitsizlik oluşuyor. Denetimsizlik, haksız rekabete zemin hazırlıyor ve sağlıklı bir konut politikası geliştirilmesini imkânsız hale getiriyor. Yerli vatandaşlar hem fiyat artışlarıyla hem de bu adaletsiz rekabetle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle daha sıkı bir denetim mekanizması şart” dedi.