Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün 2023-2024 su yılı verilerine göre, Türkiye genelinde yağışlar normal seviyelerde gerçekleşse de, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan döneminde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendi. Bu bilgiler dahlinde, 2024 yılı Nisan ayında Türkiye genelinde yağışların, normaline göre yüzde 50, geçen yılın Nisan ayına göre ise yüzde 67 azaldığını aktaran Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, “Akdeniz Bölgesi'nde ise bu azalma, normaline göre yüzde 57, geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 olarak kaydedilmiştir. Antalya, Isparta ve Burdur illerinde de benzer bir düşüş gözlenmiştir. Antalya'da batıda yüzde 20-40 arasında, kent merkezi ve doğusundaki sahil bölgelerinde yüzde 80'i aşan azalma, Isparta'da güneyde yüzde 20'ye varan artış, kuzeyde ise azalma, Burdur'da ise batı ilçelerinde yüzde 40-60, diğer bölgelerde yüzde 20-40 azalma tespit edilmiştir. Kuraklığın tarım, hayvancılık, su kaynakları ve ekonomi üzerinde önemli etkileri olacağı öngörülüyor. Tarımsal üretimde verim kaybı, hayvancılıkta yem sıkıntısı, içme suyu rezervlerinde azalma ve gıda fiyatlarında artış bekleniyor” açıklamalarına yer verdi. 

ÖNERİLERDE BULUNDU
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi yaptığı açıklamada, “Bu bağlamda, Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak bu zor dönemin üstesinden nasıl gelebileceğimiz konusunda bazı önemli bilgilendirmeler ve önerilerde bulunmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki sadece birlikte hareket ederek dirençliliğimizi arttırırsak, yapabiliriz” ifadelerine yer verdi. 

Kutje453

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER VE ÖNERİLER
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, kuraklık için alınabilecek önlem ve önerileri sıralayarak bu sayede kuraklığın önüne geçilebileceğini vurguladı. Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yerel yönetimler, bakanlık ve DSİ’nin destek olabileceği çözümlere değinerek, “Yerel yönetimler; su tasarrufu kampanyaları başlatmalı, su kaynaklarının yönetimini optimize etmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı; çiftçilere kuraklığa dayanıklı tohum ve bitki türleri hakkında eğitim ve destek sağlamalıdır. Devlet Su İşleri (DSİ); baraj ve göletlerde su seviyelerini izlemeli ve acil durum planları hazırlamalıdır” açıklamalarına yer verdi. Bunun yanı sıra çiftçi ve halkın da yapması gerekenlere değinen ÇMO Antalya Şubesi, “Damla sulama gibi su tasarrufu sağlayan yöntemler kullanılmalı. Kuraklık koşullarına dayanıklı bitki türlerine yönelmelidir. Tarım alanında faaliyet gösteren kurumların eğitim programlarına katılım sağlanmalıdır. Hayvancılık yapan çiftçiler, yem ve su kaynaklarını daha verimli kullanmalıdır” açıklamalarına yer verdi. Uzun vadeli alınması gereken önlemlerin de altını çizen ÇMO Antalya Şubesi, “Yağmur suyu toplama sistemleri ve gri su kullanımı teşvik edilmelidir. Bölgedeki sulak alanlar ve doğal kaynakların korunması için özel programlar oluşturulmalıdır. Tarımsal üretimde teknolojik yenilikler ve sürdürülebilir uygulamalar benimsenmelidir. Daha az su tüketen ve ekonomik değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz Yağmur suyu toplama sistemleri ve gri su kullanımı teşvik edilmelidir. Bölgedeki sulak alanlar ve doğal kaynakların korunması için özel programlar oluşturulmalıdır. Tarımsal üretimde teknolojik yenilikler ve sürdürülebilir uygulamalar benimsenmelidir. Daha az su tüketen ve ekonomik değeri yüksek ürünlere yönelmelidir” önerilerine yer verdi. 
TOPLUM BİLİNCİ VE İŞ BİRLİĞİ 
Kuraklıkla mücadelede halkın bilinçlenmesi ve aktif katılımı büyük önem taşıdığına değinen ÇMO Antalya Şubesi, "Su yönetimi, yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı ve sulak alanların korunmasının önemi konusunda bilinçlendirme kampanyaları düzenlemeliyiz. Ayrıca, bu konularda yapılabilecek teknolojik gelişmelere destek sağlamak amacıyla proje yarışmaları gerçekleştirmeliyiz. Bu süreçte tüm vatandaşlarımızın, resmî kurumlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın iş birliği içinde olması büyük önem taşımaktadır. Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, kuraklıkla mücadelede hep birlikte hareket ederek bu zorluğun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz, yapabiliriz” ifadelerine yer vererek kuraklıkla mücadelede tüm vatandaşların, resmi kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER