Siyaset sürekli bir şeyleri tartışıyor, onlar tartıştıkça millet de zihni sinir yaşıyor. Bugünlerde ekonominin gündemi faiz politikaları. Kademeli olarak artan faiz kararı, vatandaşta şok etkisi yarattı mı yarattı. Bankaların kredilerde seçici davranması, yüzde bilmem kaça çıkan faiz oranları ardından gelen tavsiyeler. Ankara 'merak etmeyin' diye sesleniyor, hayır biz merak ediyoruz...
***
Ekonomi yönetimi her ne kadar ‘yol haritasını kararlılıkla yürütüyoruz' dese de vatandaş, 'faiz artışı sürer mi kaygısını yaşıyor. Kredi kartı faiz oranları arttı ve de borcu borçla kapatan vatandaşa kötü sürpriz yaptı! Da, vatandaş zaten iyi sürprize alışkın değil ki. Ekonomik gidişat, ona nefsine hakim olmayı öğretti, israfın azaltılması bile onlardan beklenmiyor mu? Vatandaştan sevgiler!
***
Ekonomideki gelişmeler vatandaşın lehine mi aleyhine mi izahı arap saçı. Hani bir ara faiz indirimi falan vardı ya. Ekonominin ağa babalarının anlatıp da vatandaşın gerçeğine pek uymayan. Şimdilerde artan faiz oranı, tüketicinin kullandığı kredi kartına yüksek, peki bankalara? Vatandaş da anlayamadığı için soruyor, “Bu faiz kavramı halka yüksek de bankaya mı düşük ?”.
***
Dedikten sonra gelelim, ağırlaşan yaşam koşulları nedeniyle tüketicinin tek ‘çıkar yol' olarak bellediği kredi kartı meselesine. Sahiden kangren olan bir sosyal yara. Aslında çok uzağa gitmeye gerek yok, çevremizde yaşayan akraba, dost, ahbap kim varsa kredi kartı mağduru. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı da gittikçe artıyor. Borcunu kapatmak için bir bankadan bireysel kredi çekip diğer bankanın kredi borcunu kapatırken yaşanan faiz sarmalı. Dinliyoruz ve biliyoruz. Artık sohbetin de sözün de özü bu, kredi kartı borcu.
***
Maalesef yüksek enflasyonla mücadele edilirken hesap vatandaşa kesiliyor. Dolayısıyla da vatandaş Fetret Devri yaşıyor. Artan kur nedeniyle eriyip giden aylıklar, peş peşe gelen orantısız zamlar, yüksek vergiler, verginin vergisi dolaylı vergiler falan. Vatandaş bir adım geri, iki adım ileri Mehter Marşı misali. İyi hafta sonları...