Antalya’nın sapsarı göğü, şehrin tarih kokan sokaklarında, Yat Limanı'nın gizemli gölgesinin ardında yer alan Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi'ni kucaklar. Bu kutsal mekanlar, zamanın dokusunu taşıyan ve mermerin serinliğiyle sarılmış tarihi eserlerdir. Göz alıcı bir geçmişe şahitlik eden bu yapılar, zamanla yıpranmış ancak 1992 ve 2008 yıllarındaki onarımlarla eski ihtişamlarına kavuşmuş.

MESCİDİN ZAMANSIZ HİKAYESİ

1249 yılında, taş duvarlar arasında inşa edilen Ahi Yusuf Camii, adeta zamanın kendisi gibidir. Avluya açılan yuvarlak kemerli kapı, geçmişin kapısını aralıyor ve içeri girenleri bir zaman tünelinde yolculuğa çıkarıyor. Nişli kapının ardında, dört bir yanını saran dantel gibi işlenmiş detaylarla süslenmiş duvarlar, asırların sessiz şahidi olmuş durumda.

Ahi Yusuf

Caminin içinde, moloz taşların ağırlığı altında bir huzur hüküm sürüyor. 13. yüzyıla ait kitabesi, duvarlarda adeta fısıltıyla anlatılan hikayelerle bütünleşiyor. Onarımlarda ahşapla kaplanan iç mekan, zamanın izlerini taşıyan duvarlara yeniden hayat vermiş.

Girişin iki yanındaki dörtgen pencereler, gün ışığını nazikçe içeri davet ederken caminin kare planlı yapısı, yüksek kubbesiyle gökyüzüne uzanıyor. Bezeme ile sadeleşmiş yapının güneydoğu köşesindeki çeşme, geçmişin suskun şahidi olarak duruyor, zamanın akışına meydan okuyor.

TÜRBENİN ASALETİ

Caminin sadeliğinden ayrılan türbe, Selçuklu zamanından yükselen bir hüzün anıtıdır. Mermerli Sokak'ın taş döşeli yollarında, Ahi Yusuf Türbesi, kırma çatısı ve alaturka kiremitleriyle adeta bir zaman kapsülü gibidir. Kaynaklara göre Türbenin bir kitabesi bulunmuyor fakat 13. yüzyılın ortalarında inşa edildiği düşünülüyor.

Taş merdivenlerle çıkılan kuzey cephesindeki kapı, türbenin iç dünyasına geçişin ilk adımıdır. Dikdörtgen formlu iç mekan, kubbesiyle örtülü, tromplarla desteklenmiş ve duvarlarında zamanın hüznüyle işlenmiş izler taşıyor.

Kıble duvarındaki mihrap nişi, ibadetin derin izlerini taşıyor. Mumyalık girişi, batı cephesinde gizemini koruyor. Derin nişin ardındaki kapı, ziyaretçiyi sivri beşik tonozlu bir huzur mekanına davet ediyor. Mumyalık, geçmişin sırlarını saklayan küçük bir pencereyle aydınlatılmış.

58D51A1715A07

Cami ile türbe arasındaki alanda, yazıtlarla 19. yüzyıla tarihlenen üç mezar, geçmişe sessizce tanıklık ediyor. Mezar taşları, zamanın akışında birer mühür gibi duruyor, anıları kutsal topraklara gömerek...

Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi, Antalya'nın kalbinde, taş duvarlar arasında yaşayan birer zaman yolcusu. Onarımlarla dirilen bu kutsal mekanlar, geçmişin izlerini taşıyan duvarlarda, tarihin sessiz hikayelerini anlatmaya devam ediyor.

Muhabir: ERENDİZ ÖZKURT/ÖZEL HABER