İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, geçtiğimiz hafta yaş meyve ve sebze üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları gündeme getirdiğini hatırlatarak, bu hafta Grup Başkanvekili Turan Çömez’in tarımdaki sorunları tespit edip çözüm önerilerini içeren grup önerisi üzerine konuşmasını gerçekleştirdi. Milletvekili Aykut Kaya, ilkokuldan liseye kadar öğrencilere Türkiye'nin coğrafi zenginliklerinin ve kendine yetebilen bir tarım ülkesi olduğunun anlatıldığını, ancak günümüzde bu avantajların büyük ölçüde kaybedildiğini belirterek, “İlkokuldan liseye kadar öğrencilerimize ülkemizin coğrafi zenginliklerini, tarımdaki kendine yetebilen ülkelerden biri olduğu anlatılır. Oysa bugün itibariyle çoğu avantajımızı kaybettiğimizi görüyoruz. Küresel tarım ithalatından aldığımız payın 2006’da yüzde 0,46’yken, 2022’de yüzde 1,1 olduğunuz görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

ÇİFTÇİ TARLAYA KÜSTÜ

Milletvekili Kaya, bu durumun çiftçilerin tarım sektörüne olan ilgisinin azalması, tarımda verimliliğin artmaması ve tarımsal ürün ithalatının çiftçileri zor durumda bırakması gibi nedenlere dayandığını vurgulayarak, “Peki neden? Çiftçinin tarlaya küsmesi, tarımda verimlilik artışının sağlanamaması, her fırsatta çiftçinin tarımsal ürün ithalat silahıyla yıpratılması… Daha o kadar çok sebep var ki. Bu sebepleri yan yana koyduğunuzda böyle bir duruma ancak ülkesinin geleceğini düşünmeyen birileri sebep olur sonucuna varıyorsunuz. Kimsenin vatan sevgisini eleştirecek değilim. Ama tüm veriler gelecek nesilleri umursamayan bugünün yarını yokmuş gibi yapılan uygulamaların sebep olduğu olumsuzlara işaret ediyor” açıklamalarına yer verdi.

TARIMSAL VERİMLİLİĞİ ARTTIRMAK

Türkiye’deki tarım alanlarının 2005 yılında 412 bin 230 km kare iken 2021’de 380 bin 890 km kareye gerilediğini ve bu azalma oranının yüzde 7,6 olduğunu kaydeden Milletvekili Kaya, “Mesela tarım alanında küresel ağırlığımız azalıyor. Evet, sanayileşen, hizmetleşen bir ülkeyiz diyebilirsiniz. Ancak sanayileşme ya da hizmetleşme sizin tarımdan çekilmeniz anlamına gelmiyor. 2005’te küresel tarım, ormancılık ve balıkçılık katma değerinden aldığımız pay yüzde 3 iken, 2002’de yüzde 1,35 olmuş. Yine 2005’te 412 bin 230 km kare olan tarım alanımız, 2021’de 380 bin 890 km kareye gerilemiş. Yani yüzde 7,6 azalmış. Aynı dönemde küresel tarım alanı ise yüzde 0,5 azalmış.  Bu verilere göre tarım üretimindeki payımızı korumak için tarım alanı azalırken tarımsal verimliliği arttırmamız lazım” dedi.

2024 TARIM İÇİN DAHA ZORLAYICI OLACAK

Tarım sektöründe verimlilik probleminin olduğunu ve bu sorunun çözümü için gerekli adımların atılmadığını dile getiren Milletvekili Kaya, “Ancak her alanda olduğu gibi tarımda da bir verimlilik problemimiz var. Bu verimlilik artışını sağlamaya yönelik de bir aksiyon görmüyoruz ne yazık ki. Mesela çiftçinin üretim maliyetleri son yıllarda uzaya doğru bir yolculuk yaptı. Çoğu sektörde benzer bir durum var ama unutmayın ki tarım bu ülkenin gıda güvenliğidir. Her hanenin karnının doymasının garantisidir. Nasıl artmış maliyetler? Ocak 2015’ten Eylül 2021’e tarım girdi fiyat endeksi her ay ortalama 1,1 artarken aynı oran Eylül 2021, Mart 2023 arasında yüzde 4,72 olmuş. Maliyetlerin bu kadar hızlı arttığı bir dönemde hükümet çiftçiyi destekledi mi peki? Ne yazık ki hayır. Tarımsal amaçlı transferlerin merkezi yönetim bütçe giderleri içindeki payı 2006’da yüzde 2,7 olurken, 2023’te yüzde 0,96’ya geriledi. İlk 4 aydaki gerçekleşmeye baktığımızda da 2024’ün 2023’ten daha kötü olacağını görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

ÇİFTİÇİYE DESTEK

2024’ün daha kötü bir yıl olacağına dair işaretler bulunduğunu belirten Milletvekili Kaya, tarım reformunun önemine vurgu yaparak, “Sen kendi çiftçini doğru transfer mekanizmaları ile desteklemezsen çiftçi verimliliğini nasıl artacak? Çiftçi sürdürülebilir bir kar elde edip üretimini nasıl sürdürecek? Gıda fiyatlarında istikrar için para ve maliye politikasından önce tarım reformunu konuşmamız gerektiğini hepiniz biliyorsunuz. Tarım reformu her fırsatta belirli ürün gruplarında ithalat kapılarını açıp kendi üreticilerini üretimden soğutmak değildir. Tarım reformu, kendi çiftçilerinin verimliliğini arttırıp tarımsal üretimi arttırmak yerine gidip başka ülkelerde kiralık tarla aramak hiç değildir. Hele hele tarım reformunun çiftçinin üretim maliyetinin altında ürün alın fiyatı açıklamakla uzaktan yakından alakası yoktur” açıklamalarına yer verdi.

TARIM REFORMUNUN ÖNEMİ

Milletvekili Kaya, sağlıklı ve dengeli beslenmenin artan maliyetinin sağlık sorunlarına yol açabileceğini, çiftçi sayısının ve tarım alanlarının azalması, tarımsal verimliliğin artmaması, tarım girdi maliyetlerinin yüksekliği, yetersiz destekler ve düşük ürün alım fiyatları gibi sorunların tarım sektöründe büyük problemlere neden olduğunu vurgulayarak, “Tarım reformunun amacı ne olmalıdır? Kırda zenginleşmeyi sağlayıp kenttekilerin yaşam maliyetini düşürecek bir politika tasarımıdır. Eğer bir ülkede çiftçinin tarladan 5 liraya sattığı malla çiftçi zarar ediyor ama aynı mal şehirde vatandaşın karşısına 30 lirayla çıkıyorsa bu süreçte bir hata vardır. Bu tuhaf döngüyü kırmak da Tarım Bakanlığı’nın, Ticaret Bakanlığı’nın görevidir. Özellikle tarım ve gıda ürünlerindeki oldukça yüksek enflasyon artık ciddi bir yoksulluk da yaratmaktadır. Et ve süt grubu ürünleri adeta lüks tüketim malları statüsüne geçmiş bu da protein bazlı beslenmeyi özellikle düşük gelirli hanelerimiz için zorlaştırmıştır. Sağlıklı, dengeli beslenmenin artan maliyeti bu nedenle ülkemiz için aynı zamanda sağlık sorunlarına da gebedir. Azalan çiftçi sayısı ve tarım alanı miktarı, tarımsal verimliliğin artmaması, tarım girdi maliyetlerinin yüksekliği, yetersiz desteklemeler ve düşük ürün alın fiyatları, tarım alanında inovasyonun yetersizliği ve verimlilik artırıcı teknolojilere adaptasyonun gecikmesi; bunlar gibi daha birçok sorunumuz var tarım sektöründe. Bu sorunları çözemezsek, tarım sektörünün kötü gidişatı ulusal bir güvenlik zaafiyeti ve sağlık sorunu olarak karşımıza çıkacak” dedi. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER