Mutluluğun formülünü bulmuşlar

Her yıl yayınlanan ‘Dünyanın en mutlu ülkeleri’ sıralamasında İskandinav ülkelerinin her zaman ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz.

Mutluluk nedir? Mutluluk bir amaç mıdır yoksa bir sonuç mu? Maddi midir, manevi midir? Bir ölçüsü, formülü, standartları var mıdır? Anlık mıdır, belirli bir süreyi kapsar mı?..

İskandinav ülkeleri formülü çözmüş gibi görünüyor. Bu listeye bakıp “Refah düzeyi yüksek ülkeler, para var huzur var” cevabını yapıştırmayı çok doğru bulmuyorum. Refah düzeyi tabii ki çok büyük bir etken ama tek başına yeterli de değil. Çünkü insanın arayışı hiç bitmez. İsteklerine kavuştukça hep yerine başka istekler koyar. Ruhu parayla besleyemezsiniz.

İskandinav ülkelerinden Norveç, ruhu beslemenin formülünü bulmuş gibi. Asırlardır sahip oldukları bir felsefeye sıkı sıkı tutunmuşlar. 'Friluftsliv’ yani açık hava hayatı ya da açık hava yaşamı anlamına geliyor.

İskandinavların atalarından öğrendikleri bu felsefenin altında yatan en büyük olgu; insan doğanın bir parçası, doğuştan gelen bir bağ ile bağlı ve ihtiyacı olan o maneviyat doğada onları bekliyor.

Kişinin tamamen kendine dönmesi, potansiyelini keşfetmesi için doğada vakit geçirmesi gerektiğini savunan bir felsefe.

Norveçliler çocuklarına doğdukları andan itibaren doğa sevgisi aşılıyorlar hatta bebekleri açık havada uyutuyorlar. Temiz havanın gücüne inanıyorlar. Yeşil onların vazgeçilmezi.

Uzmanlar, yeşil alanda vakit geçirmenin anksiyeteyi azalttığını ve psikolojiye iyi geldiğini doğruluyor.

Norveçliler yemeklerini evlerinde ve ya restoranlarda yemek yerine doğada kalabalık gruplar halinde yiyorlar. Çoğunlukla arkadaşlarıyla kafelerde buluşmak yerine doğada buluşup, oturmak yerine yürüyüş veya bisiklet turları yapıyorlar. Çünkü felsefede egzersizlerin yeri de büyük, aktif yaşamayı destekliyor.

İskandinav ülkelerinde insanlar doğada vakit geçirsinler diye dağ başlarında veya göl kenarlarında herkesin kullanımına açık kulübeler var.

Bu ülkeler coğrafi anlamda da eşsiz güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Soğuk ama böylesi doğa harikalarıyla dolu yerlerde soğuğu kimse takmaz, açıkçası ben takmazdım ve kimse beni eve sokamazdı. İnsan sadece mutlu olmaz, filozof olur. O zaman mottomuz her daim “free air life”...