Öldüğünü söyleyenlere inanmayın!

Dün 10 Kasım’dı. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümsüzlüğünün 87’nci yıl dönümü.
87 yıl önceye gidelim.
Yabancılar ne demiş?
Rus devrimi lideri Lenin, O’nun hakkında, daha Kurtuluş Savaşı yıllarında tarihe geçen şu sözleri sarf etmiş: ‘O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor.
Emperyalistlerin gururunu kıracağına, Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum’ Nasıl da haklı çıkmış.
Devlet adamları, politikacılar, yazarlar, bilim adamları konuştu.
ABD Başkanı Roosevelt; ‘Avrupa’nın en kıymetli adamı’ İngiliz politikacı Churchill; ‘Ölümü yalnız yurdu için değil bütün Avrupa için kayıptır’
İngiliz sömürgeciliğe karşı duran Indra Gandi; ‘Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar tanrıyı da İngiliz zannederdim’ 87 yıl, dile kolay! Savaştığı, yendiği liderler de anma gününe katılmışlar.
Tek kötü söz söyleyen yok.
Bir Allah’ın kulu yan bakmamış.
Bazıları ise yan bakmaya devam ediyor.
İçimizdekiler de!
Ne acı! Dün 10 Kasım’dı.
Peki, günümüzün yabancıları ne diyor?
Tanıyorlar mı Atatürk’ü, o bilinç var mı?
Antalya’ya, İzmir’e, İstanbul’a gelen turistlere soruyorlar Atatürk fotoğrafı gösteriyorlar.
‘Bak’ diyorlar, ‘Tanıyor musun?’
Bugünün Avrupalısı, Amerikalısı bakıyor.
Çoğu tanıyor.
Orta yaşlılar; ‘Osmanlı dili yerine Türk dilini kuran adam.
Türklerin Ata’sı, Türklerin babası’
İleri yaşlılar;
‘Bir zamanlar Türkiye’yi kurtaran adam’
‘Türkiye’nin kurucusu’
‘Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı’
‘Modern Türkiye’nin kurucusu, fikir babası’
‘Büyük asker, büyük devlet adamı’
Tanımayanlar ise fotoğraftaki asalete, duruşa göre yorum yapıyor:
‘Bir asilzade,
Bilim adamı,
Aktör,
Tarihi bir kişilik,
Doktor olmalı’
Ya da: ‘Bilim adamı mı?’
‘Yazar olabilir mi?’
Diye soruyorlar.
Dün 10 Kasım’dı.
Öldüğünü söyleyenlere inanmayın.