GÜNDEM

Plajlarımız tehdit altında

Başta Ulualan ve Phaselis olmak üzere doğal alanlara müdahalenin tehlikeli olduğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik “Antalya plajlarıyla ünlü olmasına karşın, insan eliyle doğamızı katlediyoruz” dedi

MANAVGAT Ulualan ve Phaselis Antik Kenti’ndeki çalışmaları eleştiren Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'e konuştu. Başkan Çeltik, “İnsan eliyle doğamızı katlediyoruz” dedi. Kıyı bandı ve plajların korunması konusunda yeterli özenin gösterilmediğini söyleyen Çeltik, “Bizim en büyük şansımız sahillerimiz. Antalya bu yönüyle çok zengin olmasına rağmen plajların korunmasıyla ilgili bir çalışma yok. Şu anda birçok plaj tehdit altında” ifadelerini kullandı.

Antalya’nın, muhteşem sahilleri ve turkuaz renkteki deniziyle ünlü bir tatil cenneti olduğuna dikkat çeken Bayram Ali Çeltik, “Antalya, yıllardır turistlerin akınına uğrayan ve milyonlarca kişiye ev sahipliği yapan bir bölge. Buna paralel olarak bu yoğun turizm faaliyetleriyle birlikte, sahillerdeki yapılaşma ve insan müdahalesi de hızla artmış durumda. Otel kompleksleri, tatil köyleri ve diğer yapılar, kıyı şeridinde çoğalmış ve doğal dengenin bozulmasına yol açmıştır. Son yıllarda sahillerdeki yapılaşma ve insan müdahalesi, bu doğal güzelliklerin büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Sahillerdeki kum ve doğal doku, inşaat faaliyetleri nedeniyle yerinden ediliyor ve bu da dalga ve akıntıların etkisiyle plajların giderek küçülmesine ve erozyona uğramasına yol açıyor. Ancak turizm sektöründeki baskılar ve ekonomik çıkarlar, yapılaşmanın ve insan müdahalesinin durdurulmasını zorlaştırıyor” şeklinde konuştu.

Doğal plaj oluşumlarının kırılarak ve derenin dengesi bozularak tahrip edildiğine dikkat çeken Başkan Çeltik “Bunun en yakın örneğini geçmişte Alanya’da gördük. Tahribat sonrasında burada ciddi bir erozyon meydana geldi. Büyük Çaltıcak plajında benzer bir durum yaşandı. Sahili oluşturan kayalıklar insanların ayaklarına batıyor gerekçesiyle kırılmış vaziyette. Bu bir felakettir ve kesinlikle yapılmaması gerekirdi. Bu haberi duyunca bizzat gidip yerinde inceleyerek kayıt altına aldık. Boğaçay projesi sonrasında Liman Mahallesi’nde ki kıyı da ciddi bir geri çekilme oldu. Ayrıca şu anda Phaselis’te sürdürülen ve bölgeyi adeta betona boğan bir çalışma sürdürülüyor. Bu kadar zengin plajların olduğu bir kentte elimizde hiçbir veri ve çalışma yok. Plajların geçmişi, bugünü ve yarını ile alakalı çok ciddi soru işaretleri var. Plajlar insan müdahalesiyle yok oluyor. Doğa insana değil, insan doğaya uyum sağlamalıdır” ifadelerini kullandı.

KALICI ZARARLAR KAÇINILMAZ

Sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi, sahillerin korunması ve doğal dengenin sağlanması için acil önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Başkan Çeltik, “Sahillerin korunması ve kıyı erozyonunun önlenmesi için toplumsal farkındalığın artırılması ve daha katı düzenlemelerin uygulanması gerekiyor. Aksi takdirde, Antalya’nın eşsiz plajları ve doğal güzelliklerinde kalıcı zararlar görülecek ve bu tahribatlarda katlanarak artacaktır. Ayrıca iklim değişikliğinin de etkisiyle önümüzdeki yıllarda plajlarda ciddi bir erozyon meydana gelecektir. Bu kaçınılmaz ve bilimsel bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Antalya, Türkiye’nin turizm açısından en önemli destinasyonlarından biri ve doğal güzelliklerinin korunması, sürdürülebilir turizmin devamlılığı için hayati önem taşır. Sahiller ve plajların durumu, takibi ve geleceğiyle alakalı karar verici yetkili mercilerde uzman eksikliği var. Bu konuyla ilgili ayrı bir birim kurulması ve gerekli uzman ekibinin olması gerekmektedir. Bu nedenle, sahillerdeki yapılaşma ve insan müdahalesi konusunda acil önlemler alınması ve doğal dengeyi korumaya yönelik sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.