ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, T arımda yaşanan dalgalanmalar çiftçi başta olmak üzere vatandaşları da ciddi şekilde zorluyor. Geçtiğimiz yıl para etmediği için çiftçinin maliyetini kurtaramayan ve dalında kalan limonun kilogram fiyatı bu sene 230 liraya yaklaştı. Önceki sene para etmediği için sonraki yıl ekilmeyen ürünler arz-talep dengesizliğinden dolayı bir anda lüks ürüne dönüşüyor. Bu da çiftçinin o sene aynı ürünü ekip dikmesini imkansız kılıyor. Çiftçi bir şekilde bu yıl lüks olarak görülen ürünün üretimini yapsa dahi bütün piyasa aynı ürüne yöneldiği için önümüzdeki sene yine ürün para etmiyor. Bu da çiftçinin üretim, vatandaşın ise alım gücünü düşürüyor. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Top, plansızlık sebebiyle çiftçinin üretim gücünün ve motivasyonunun düştüğüne dikkat çekerek, geniş çaplı bir planlama ile Türkiye’nin tarımdaki potansiyelinin gün yüzüne çıkabileceğini vurguladı.
TARIM POTANSİYELİN ALTINDA KALIYOR
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Top ‘Çiftçi, geçtiğimiz yıl ürettiği ürünü tarlada kalınca bir sonraki yıl üretmiyor. Hal böyle olunca üretilmeyen ürün miktarı talebi karşılayamıyor. Bu kez de aynı ürün lüks hale geliyor. Bu şekildeki plansızlıklar sebebiyle Türkiye, tarım potansiyelinin çok altında kalıyor” ifadelerini kullandı.
GENÇ NÜFUS İÇİN TEŞVİKLER OLMALI
Başkan Ali Top, “Önümüzdeki yıllarda dünya su ve gıda savaşları olacak. Yapılan bütün senaryolarda durum buna çıkıyor. Su ve gıda olmadan bir ülkenin tam bağımsızlığı düşünülemez. Dolayısıyla bizim bu verimli topraklarda suyumuzu ve gıdanın çıkış noktası olan tarımımızı iyi organize etmekten başka çaremiz yok. Bunun için üretecek olan genç nüfusu desteklememiz lazım” diye konuştu. Tarımda planlı bir düzene geçilmesinin çiftçi sayısının artışından ve üretici yaşının düşürülmesinden geçtiğini ifade eden Başkan Ali Top, “Çiftçilerimizin yaşını düşürmek sürdürülebilirlik açısından da verim açısından da oldukça önemli. Köy içi yerleşim alanı olarak tabir edilen, köylerde veya kırsal alanlarda ev yapılmasına müsaade eden, sosyal imkânlardan faydalanılmasına fırsat tanıyan düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bu, çiftçilerin kırsala yerleşmesi ve hayattan kopmadan tarım yapabilmeleri için gerekli bir çözüm yolu. Çiftçinin köyde yaşamasını teşvik edici şeyler yapmak lazım” dedi.
‘SU BİTMEZ’ DİYE BAKILMAMALI
Planlı tarımın su tüketimi için de oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Ali Top, “Bütün dünyada olduğu gibi Antalya’da da ‘su bitmez’ diye bir algının olmaması gerekiyor. Planlı, ölçülü ve yerinde su kullanımı yapılmalı. Bunun için yine planlama kelimesi akıllara geliyor. Suyumuzu korumak için su kanallarımızın, su yollarımızın elden geçirilmesi lazım. Bunun yanında sulama birliklerinin işin ehli kişilere teslim edilmesi gerekiyor. Bu bağlamda tropik bitkilerin de Antalya’da çok ön plana çıkmaması lazım. Çünkü gerçekten su tüketimi oldukça yüksek ürünler” ifadelerini kullandı.
İTHALAT VURGUSU
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Önceki Genel Başkanı Mehmet Balık ise “Tarımda planlama yok, ithalata destek var. En büyük icraatlarından biri Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapatmak olan iktidar, hiçbir şeyi planlayamadığı gibi tarımı da planlayamıyor! Belki de bilerek planlamıyor! Bir yıl tarlada ürün dalında çürür, ertesi yıl aynı ürün lüks olur! Çiftçiye destek vermeyenler, gümrük vergilerini kaldırarak yabancı çiftçiye destek oluyor! Geçen yıl limon para etmediği için çiftçi ağaçlarını kesmek zorunda kaldı. Bugün market raflarında ithal limon 230 lira. Peki bundan utanan, sorumluluk hisseden var mı? Tabii ki hayır” ifadelerini kullandı