ÖZEL HABER

Sanal kumar bağımlılığı alarm veriyor

Dijital çağın yükselişiyle birlikte sanal kumar, gençler başta olmak üzere her yaş grubundan birey için ciddi bir tehdit haline geldi. Psikolojik, maddi ve sosyal sorunlara yol açan bu bağımlılık türü, uzmanlara göre toplum sağlığı açısından alarm veriyor

Son dönemde özellikle yasa dışı sanal bahis sitelerinde artış yaşanırken, bu tür platformlar gençleri ve hatta yaşlı bireyleri dahi etkisi altına almış durumda. İnternete erişimin kolaylaşması, denetimsizlik ve teknolojik gelişmeler, sanal kumarın yaygınlaşmasını hızlandırdı. Sanal kumar nedeniyle birçok vatandaş, elindeki tüm maddi varlıklarını kaybetme noktasına gelirken, bu durum ciddi psikolojik sonuçları da beraberinde getiriyor.

‘GENÇLER DİJİTAL DÜNYADA KUMARA KARŞI DAHA SAVUNMASIZ’
Sanal kumarın özellikle gençler arasında hızla yaygınlaştığını belirten Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Gelişen dijital teknolojilerle birlikte sanal kumar, özellikle genç bireyler arasında giderek yaygınlaşan bir bağımlılık türü haline gelmiştir. Bu bağımlılık, bireyin yalnızca ruh sağlığını değil; aynı zamanda akademik performansını, sosyal ilişkilerini ve genel yaşam kalitesini de ciddi şekilde tehdit etmektedir. Gençler henüz beyin gelişimlerini tamamlamamış olduklarından, karar verme ve risk değerlendirme becerileri yeterince gelişmemiştir. Bu durum da onları dijital bağımlılıklara, özellikle de sanal kumar gibi hızlı ödül sunan ve yüksek risk içeren davranışlara karşı çok daha savunmasız hale getirmektedir” dedi.

‘KUMAR BAĞIMLILIK DÖNGÜSÜ YARATIYOR’
Sanal kumarın tıpkı madde bağımlılığı gibi beyinde ödül merkezini etkileyerek dopamin salınımını artırdığını belirten Yıldız, “Kazanma ihtimaliyle gelen ani heyecan ve risk unsuru, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Bu kimyasal değişim, kişide yoğun bir haz duygusu oluşturur. Genç bireyler bu hissi tekrar yaşamak için oyuna geri dönmeye eğilimlidir. Böylece bir bağımlılık döngüsü başlar. Zamanla kişi gerçek hayatta doğal yollarla elde ettiği ödüllerden –örneğin akademik başarı, arkadaş ilişkileri ya da hobiler– eskisi kadar tatmin olmamaya başlar. Bu da ruhsal boşluk hissini derinleştirir, doyumsuzluğu artırır ve sonunda depresyon ya da anksiyete gibi ciddi psikolojik bozukluklara zemin hazırlar” ifadelerini kullandı.

‘SOSYAL HAYATTA KOPMALAR YAŞANIYOR’
Sanal kumar bağımlılığı olan gençlerde görülen davranışsal bozulmalara da dikkat çeken Yıldız, “Bu bağımlılık nedeniyle gençlerin okul başarısında ciddi bir düşüş gözlemlenmektedir. Dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunu, derslere ilgisizlik ve devamsızlık oranında artış gibi sorunlar yaygındır. Dahası, dijital ortamlarda uzun zaman geçirilmesi sosyal izolasyonu da beraberinde getirir. Aile bireyleri ve arkadaşlarla olan ilişkiler zayıflar, gençler kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmeye başlar. Bu noktada kişi, sosyal çevresinden uzaklaştıkça daha çok sanal ortama yönelir ve kendi iç dünyasında kapanır. Bir süre sonra, en yakın arkadaşı adeta kendi ekranı haline gelir” diye konuştu.

‘DUYGUSAL YÜK AĞIRLAŞIYOR’
Bağımlılığın genç bireylerin duygusal durumunu da derinden etkilediğini ifade eden Yıldız, “Kumar bağımlılığı olan gençlerde sıklıkla öfke patlamaları, ani ruh hali değişimleri, yoğun suçluluk duygusu ve utanma gibi karmaşık duygusal tepkiler gözlemlenmektedir. Bu bireyler çoğu zaman kaybettikleri parayı geri kazanma umuduyla borçlanabilir, ailesine yalan söyleyebilir ya da gizlice para çalma gibi etik dışı davranışlara yönelebilir. Bu tür eylemler hem kişinin özsaygısını zedeler hem de uzun vadeli psikolojik travmaların gelişmesine neden olabilir” dedi.

‘İNTİHAR RİSKİ ARTIYOR’
Sanal kumarın yalnızca sosyal değil, aynı zamanda ciddi psikolojik rahatsızlıklara da zemin hazırladığını vurgulayan Yıldız, “Bu bağımlılık türü; depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, dikkat eksikliği, takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve kontrolsüz davranışlar (kompulsiyonlar) gibi ruhsal sorunlarla birlikte seyredebilir. Bağımlılığın şiddeti arttıkça, kişi hayattan zevk alamamaya, umutsuzluk duygusuna kapılmaya başlar. Bu süreçte intihar düşüncelerinin ortaya çıkma riski de önemli ölçüde artar. Bu nedenle erken tanı ve profesyonel müdahale, hayati bir öneme sahiptir. Sanal kumar bağımlılığı, sadece bireylerin ekonomik durumunu değil, ruhsal gelişimlerini, kimlik oluşumlarını ve geleceklerini de tehdit eden ciddi bir toplumsal sorundur. Bilinçli bir toplum, erken farkındalık, dijital denetim mekanizmaları ve psikolojik müdahale sistemleri sayesinde bu sorunun üstesinden gelebiliriz” dedi.

‘EBEVEYNLERE, EĞİTİMCİLERE VE TOPLUMA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR’
Sanal kumar bağımlılığıyla mücadelede bireysel çabaların yanı sıra toplumsal sorumlulukların da altını çizen Uzman Psikolog Yıldız şu tavsiyelerde bulundu:

Ebeveyn farkındalığı: Aileler, çocuklarının dijital cihazlarla ne kadar zaman geçirdiğini ve hangi tür içeriklere maruz kaldığını yakından takip etmeli. Dijital denetim ve açık iletişim, bu tür bağımlılıkların önlenmesinde kilit rol oynamaktadır.

Psikolojik destek: Sanal kumar bağımlılığı gelişen bireyler mutlaka bir uzman psikologdan yardım almalı. Bireysel terapi, kişinin bağımlılık nedenlerini anlamasını ve alternatif başa çıkma mekanizmaları geliştirmesini sağlar.

Eğitim ve farkındalık çalışmaları: Okullarda, gençlere yönelik olarak dijital bağımlılık, kumarın riskleri ve sağlıklı internet kullanımı konularında bilgilendirme seminerleri ve rehberlik çalışmaları yapılmalıdır.

Alternatif faaliyetler: Spor, sanat, gönüllülük projeleri ve kültürel etkinlikler gibi yapıcı faaliyetlerle gençlerin ilgisi sanal dünyadan uzaklaştırılarak gerçek yaşamla güçlü bağlar kurmaları sağlanmalıdır.