Selahattin abi

Tanımaktan kıvanç duyduğum, her lafından, her anlatısından, her anısından beslendiğim insanlardan bir öldü. Antalya’nın efsane belediye başkanı Selahattin Tonguç, gitti. Onun ağzından çok haber yaptım. Geçmişe ilişkin, bugüne dair çok dosya işledim, çok röportajım oldu. Tonguç’un belediye başkanlığı için ‘Antalya’nın altın çağı’ desek, yanlış olmaz Abartı olmaz. Antalya’da sosyal belediyeciliği o başlattı mesela. Şehir planlaması ve konut kooperatifçiliğine öncülük etti. Binlerce aileyi ev sahibi yaptı. Meltem Mahallesi, Dokuma bölgesi, Kepez’de Antkoop Sitesi gibi yerleşimler, planlı alanlar, semtler, Tonguç’un izini taşır.

ANTALYA’NIN PROMETHEUS’U
Altın Portakal’ı bir panayır olmaktan, plajda poz veren dilberler etkinliği olmaktan çıkarıp, ciddi bir sanat festivali haline getiren odur. Onun döneminde Altın Portakal, sadece sinema festivali de değildir, kentin duvarlarını resimlerle süsleyen, parklarda heykeller yontan ünlü isimlerin de çalıştığı kocaman bir şeydir. Orhan Taylan’ın 12 Eylül’de yasaklanan ve üstü boyanarak kapatılan, daha sonra da tümden yok edilen Prometheus resmi onun döneminde yapıldı. Prometheus, ateşi tanrılardan alıp insanlara veren kahraman. Tıpkı Selahattin Tonguç’un kendisi gibi… Belediye İş Hanı’nın duvarındaki o Prometheus silindi ve Antalya bir daha dikiş tutmadı. Söz konusu iş hanı da sonradan Vakıflar’a geçti, karaktersiz, kişiliksiz, hafızasız bir şeye dönüştü.

MÜZE MÜCADELESİNE DESTEK
Selahattin abiyle ilgili anlatılacak çok şey var. Bir deryaydı zaten. Antalya Müzesi’nin yıkılması girişimine karşı iki hafta önce bir metin kaleme aldı. O metin, müze mücadelesine yön ve hız veren bir metindi. Ömrünün son günlerine, son demine kadar mücadeleyi bırakmadı, Antalya için, Türkiye için, halk için düşünmeye, kaygı duymaya, bir şeyler söylemeye devam etti. Ayakta öldü. Hayatı kitap haline gelecekti. Öğrendiğime göre bir bölümü bitmiş, ikinci bölümünün yazımı henüz tamam değil. Umarım o kitap da bir an önce tamamlanır. Selahattin Tonguç kitabını göremedi, fakat bizlerin alacağı çok şey var o kitaptan. Biz Selahattin Tonguç’tan razıyız. Her saniyesine kefiliz. Çok özleyeceğiz. Yattığı yer incitmesin.