Seracılıkta yeni dönem

Kumluca’daki seralarda bir gerçekle yüzleşiyoruz; çiftçi yaşlanıyor, genç nesil tarlayı terk ediyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin verileri çarpıcı... Çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Daha da endişe verici olan, 18-32 yaş arası genç çiftçilerin oranının sadece yüzde 5 olması. Kumluca, Demre, Serik’te seraların çoğunu artık 50 yaş üstü üreticiler işletiyor. Gençler İstanbul’da, Ankara’da iş arıyor. Sera toprağında ter dökmeyi kimse hayalinde görmüyor.

Sorun sadece demografik değil, ekonomik de. İhracat rakamları kaygı verici. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği verilerine göre, 2024’ün ilk 10 ayında yaş meyve sebze ihracatımız geçen yıla göre yüzde 10 geriledi. Rakiplerimiz hızla ilerliyor. Hollanda otomasyonla verimliliği ikiye katladı, İspanya cam sera teknolojilerinde çığır açtı, Fas ucuz işgücü ve modern altyapıyla Avrupa pazarından pay kapıyor.

Üreticinin sırtındaki yük ise her geçen gün ağırlaşıyor. Gübre fiyatları 2021’den beri tırmanışta. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin verilerine göre, gübre fiyatları her geçen gün zamlanıyor. Son bir yılda DAP gübresi yüzde 19,8, üre gübresi yüzde 7,2 oranında arttı. Mazot, elektrik, sera örtü malzemeleri… Maliyetler göğe fırladı. Çiftçi üretse zarar ediyor, üretmese borca batıyor.

Karanlık tablonun içinde umut ışıkları da parlıyor. Antalya’da teknolojiye yatırım yapan üreticiler oyunun kurallarını değiştiriyor. Akıllı sera sistemlerine geçenler, sensörlerle otomatik sulama ve gübreleme, toprak nem ölçümü, iklim kontrol sistemleri kuruyor. Dronlarla yapılan tarla takibi, bitki gelişimini milimetrik hassasiyetle izliyor. Büyük veri analitiği sayesinde hastalıklar ortaya çıkmadan tespit ediliyor. Sonuçlar somut: Su ve gübre tüketimi yüzde 30-40 azalıyor, verim yüzde 20-25 artıyor.

Organik üretim de yeni fırsatlar sunuyor. AB sertifikalı organik domates üreten Demre’deki bazı üreticiler, kilogram fiyatını konvansiyonel ürüne göre iki katına çıkardı. Avrupa marketlerinde Antalya organik domatesi premium ürün sayılıyor. Almanya ve Hollanda’dan gelen siparişler yüzde 70-80 daha fazla fiyat getiriyor.

Devlet desteği de somutlaştı. Tarım Bakanlığı’nın programında modern sera tesisleri için yüzde 30 ila 50 faiz indirimi var. Jeotermal kaynaklı sera projelerine özel hibe paketi hazırlandı. Genç çiftçilere 3 milyon liraya kadar kredi, 2 yıl anapara ödemesiz sunuluyor.

Antalya’nın toprağı, iklimi ve yarım asırlık seracılık bilgisi hâlâ rakipsiz. 320 gün güneş, ılıman kış, denize yakınlık… Bu avantajlar kaybolmadı. Şimdi yapılması gereken, bu birikime teknoloji ve sürdürülebilirliği eklemek. Gençlere düzenli gelir, sosyal güvence ve geleceğe dair somut umut sunmak gerek.

Seracılıkta yeni dönem başlıyor. Düğmeye basıldığında iklimi kontrol eden, verileri anlayıp karar veren, dünya pazarlarına doğrudan ulaşan bir model kuruluyor. Antalya bu dönüşümü başarırsa hem gençleri tarlaya döndürebilir hem de kaybettiği ihracat gücünü geri kazanabilir. Zaman daralıyor, tercih zamanı geldi.