Sistem açıklarından yararlanan bu kişiler, özellikle yaşlıları hedef alarak düşük miktarlı sahte borçlarla ödeme talep ediyor. E-Devlet üzerinden borç kontrolü yapılması ve icra tebligatlarına 7 gün içinde itiraz edilmesi ise bu tuzaktan korunmanın en etkili yolları arasında yer alıyor. Türkiye'de son yıllarda artan dijital dolandırıcılık yöntemlerine bir yenisi daha eklendi. Dava ve icra süsü verilerek gerçekleştirilen SMS dolandırıcılığı, 2025 yılının ilk 9 ayında adeta patlama yaptı. Bu yöntemle ilgili şikayet sayısı 2023’te 75 iken, 2024’te 855’e çıktı. 2025’in Eylül ayı sonu itibarıyla ise toplam 8 bin 798 şikayet kayda geçti. Böylece bu alandaki şikayetler bir önceki yıla göre yüzde 929 oranında arttı.
‘DOLANDIRICILAR, BELGEYE GEREK DUYMADAN İCRA TAKİBİ BAŞLATABİLİYOR’
Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, dolandırıcıların kimlik bilgilerini ele geçirdikleri kişileri sahte borçlarla mağdur ettiğini belirtti. Gündüz, “Dolandırıcılar, hiçbir resmi belgeye, fatura ya da senede ihtiyaç duymadan, doğrudan icra dairesinden işlem başlatabiliyor. Yani ortada gerçek bir borç ya da alacak ilişkisi olmasa bile, sadece bir kimlik bilgisiyle insanlar borçlu gibi gösterilebiliyor” dedi.
‘İLAMSIZ TAKİP, MAHKEME KARARI OLMADAN BAŞLATILAN İCRA İŞLEMİDİR’
Gündüz, “İlamsız icra takibi, herhangi bir mahkeme kararına dayanmayan, doğrudan kişinin beyanıyla başlatılabilen bir süreçtir. Bu da demek oluyor ki, alacaklı olmayan herhangi biri bile harcını yatırarak bir başkasına icra takibi başlatabilir. Sistem, kötü niyetli kişilerin suistimaline açık hale geliyor” ifadelerini kullandı.
‘TEBLİGATA 7 GÜN İÇİNDE İTİRAZ EDİLMEZSE BORÇ KESİNLEŞMİŞ SAYILIR’
Borcu olmadığı halde hakkında icra takibi başlatılan kişilerin haklarını araması gerektiğini vurgulayan Gündüz, “Vatandaşlar, adlarına gelen icra tebligatına en geç 7 gün içinde itiraz etmezse, bu durum borcu kabul ettikleri şeklinde yorumlanır. Yani kişi gerçekten borçlu olmasa bile, borç kesinleşmiş gibi işlem görür. Bu da ciddi mağduriyetlere yol açıyor” diye konuştu.
‘YANLIŞ ADRESE GÖNDERİLEN TEBLİGATLARLA VATANDAŞ KORKUTULUYOR’
Dolandırıcıların sıkça başvurduğu başka bir yönteme daha dikkat çeken Neşet Gündüz, “Bazı durumlarda tebligatlar bilinçli olarak yanlış adreslere gönderiliyor. Bu da vatandaşın bilgisi olmadan icra sürecinin başlamasına neden oluyor. Sonrasında ise borçlu gösterilen kişi, maaşına ya da mal varlığına haciz konulacağı tehdidiyle sindiriliyor” dedi.
‘E-DEVLET’TEN KONTROL EDİN, VERGİ DAİRESİNDEN BELGE ALIN’
Vatandaşların bu tür tuzaklara düşmemesi için atabilecekleri adımlar olduğunu hatırlatan Gündüz, “Tüketiciler, e-Devlet üzerinden ya da doğrudan vergi dairesinden borç durumlarına ilişkin belge alarak kendilerini güvence altına alabilir. Şüpheli bir durumda derhal itiraz etmeleri şart. Aksi takdirde dolandırıcılar, bu durumu lehlerine kullanarak yasal süreç başlatabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘PARAYI ÖDEYENLER, 1 YIL İÇİNDE DAVA AÇARAK GERİ İSTEYEBİLİR’
Gündüz, “Eğer kişi, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borcu ödemişse ve sonradan bunun gerçek dışı bir borç olduğu ortaya çıkmışsa, bu durumda hakkını araması mümkündür. Ödeme yapmış olan kişiler, borçlu olmadıklarını ispat ederek, parayı geri alabilmek için 1 yıl içinde dava açma hakkına sahiptir” dedi.