Son Kötülük

Tanrılar tanrısı Zeus, tanrılardan ateşi çalarak insanlara veren Prometheus’u her ne kadar cezalandırsa da, hırsını alamadı. Sinsi Zeus, sadece Prometheus’u değil bütün insanlığı cezalandırmak için tarihin ilk kadın figürlerinden olan Pandora’yı gönderir.

Pandora, Lilith ve ya Havva; isimler farklı olsa da yüklenen anlam aynı. Yani, anaerkil düzenden ataerkil bir düzene geçiş için ana tanrıça figürünü bitirmek ve her şeyin sorumlusu, saf bir kötülüğü temsil eden, günahkar bir kadın figürü ortaya koymak.

Prometheus’un kardeşi Epitmesheus abisinin uyarılarına rağmen Pandora’nın cazibesine kapılıp onunla evlenir. Zeus ona hiç açmamasını tembihleyerek bir kutu verir. Pandora merakına yenik düşerek kutuyu açar ve kutunun içindeki kin, öfke, yalan, savaş, salgın, kıtlık gibi bir sürü kötülük dünyaya yayılır. Pandora büyük bir pişmanlıkla kutuyu kapatır. Ancak kutuda son bir kötülük kalmıştır o da umuttur. Haydaaa gel de hikayeyi yorumla şimdi.

Umut, bizi en karanlık çukurlardan çıkaran, her daim ilerlememizi sağlayan itici bir güç değil miydi? Şimdi bolca düşün ve sorgula, umudun sana neler yaptığına bir bak…

Zeus’un sinsiliğini bilenler bu hikayeyi kötülüklerden fazlasıyla eziyet çeken insanın yaşamını sonlandırmaması, hep yeni eziyetler çekmesini istediği için umudu o kutuya koyduğunu düşünüyorlar. Sonuçta insanlık cezasını çekmeliydi ve bu uzun bir ceza olmalıydı.

Daha iyimser bir kesim de bu kötülüklerle baş etmek için umut o kutudaydı. Zehir ve panzehir hesabı…

Akılcı bir düşünceye sahip olanlar ise hiçbir şey yapmadan sadece umut etmenin hayal kırıklığı getireceği yönünde görüş bildiriyor.

Fazlasıyla karamsar bir ruh haline sahip Nietzsche ise “Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.” sözüyle o da umudun insanı kötü etkileyeceğini savunmuştur.

Nietzsche, üslubu biraz sert de olsa böyle bir cümle kurduysa üzerinde biraz düşünmek lazım.

Umudun çoğunlukla olumlu bir duygu olduğunu düşünsek de, bazı durumlarda olumsuz tarafları da olabilir.

Beklenen umut gerçekleşmediğinde, kişi büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu hayal kırıklığı, depresyon, endişe ve umutsuzluk gibi olumsuz duygusal durumlara yol açabilir.

Aşırı umut, diğer duyguları bastırabilir. Kişi, kötü hissettiğinde veya sorunlarla yüzleşmesi gerektiğinde umutla bu duyguları bastırarak sorunları erteleyebilir. Bu, kişinin sorunlarına müdahale etmeyi erteleyerek sorunların büyümesine yol açabilir.

Umut, kişilerin gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmesine neden olabilir. Bu da kişinin hayatla başa çıkma yeteneğini olumsuz etkileyebilir ve sürekli hayal kırıklığı yaşamasına yol açabilir.

Önemli olan, umudu dengeli bir şekilde kullanmak ve gerçekçi beklentilerle birlikte ele almaktır.