Millî Eğitim Bakanlığı’nın uygulamaları nedeniyle birçok öğretmenin “norm fazlası” diye tabir edilen gereksiz kadro pozisyonuna düşmesi, bu sebeple de farklı kurumlara atamaları veya görevlendirilmeleri yapılması öğretmenlerin tepkisine yol açtı. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Antalya Şubesi, söz konusu durumun çözümü için Antalya İl Millî Eğitim Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı. Eylemde konuşan Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Millî Eğitim Bakanlığı’na seslenerek söz konusu uygulamaların derhal durdurulmasını talep etti.
ADALETSİZ VE KEYFİ
Başkan Sadık Acar, “Millî Eğitim Bakanlığı’nda adaletsizlik ve keyfiyet kural haline gelmiştir. ‘Norm fazlası’ bahanesiyle yapılan re’sen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır. Yusuf Tekin döneminde MEB, öğretmeni koruyan değil, cezalandıran bir kuruma dönüşmüştür. Normlar güncellenmemekte, Talim Terbiye Kurulu’nun daralttığı alanlar ve okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılan seçmeli dersler nedeniyle; bilişimden görsel sanatlara, müzikten felsefeye, matematikten daha birçok alana kadar ders saatleri azaltılmış, iş bilmez idarecilerin kararlarıyla yüzlerce öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür” dedi.
ANTALYA’DA 181 ATAMA
“Antalya ilinde 181 öğretmen arkadaşımız sürgün niteliğinde re’sen atama yapılmıştır” diyen Başkan Acar, “Norm fazlası öğretmenlerimize karşı yapılan, sürgün niteliği taşıyan re’sen atamalar, eğitim çalışanlarının aile düzenini ve çalışma barışını doğrudan zedelemektedir. Örneğin: Kepez’den Kaş Cavdır’a yapılan re’sen atama. Kepez-Kaş Cavdır arası 215 km, yaklaşık 4 saat. Kadın bir öğretmen arkadaşımız sürgün edilmiştir. Günübirlik gidip gelmek imkânsız. Karı koca koskoca insanlar gözyaşları içinde bu haksızlığa isyan etmektedir. Yine Muratpaşa’dan Kaş’a, Serik’ten Gündoğmuş’a, Aksu’dan Korkuteli’ne, Manavgat’tan Gündoğmuş’a sıralanıyor. Konyaaltı’ndan Kaş Üzümlü’ye 210 km’yi bulan atamada öğretmenimizin 3 vasıta değiştirmesi ve köye giden yol olmadığı için belli bir mesafeyi de yürümesi istenmektedir. Bu yapılan atamalarda birçok haksızlık yapılmıştır. İşte AKP’nin ‘Aile Yılı’! Sözde aileyi kutsuyorlar, gerçekte aileleri parçalıyorlar” diye konuştu.
ÖMK’YA VURGU YAPTI
Sadık Acar, “2025 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen norm fazlası atamalarda mevzuatta yeri olmayan ‘ilçe grubu’ uygulamasına gidilmiştir. Birbirinden uzak ve ulaşımı imkânsız ilçeler aynı grup içine alınarak öğretmenlerimiz yüzlerce kilometrelik mesafelere zorunlu olarak gönderilmiştir. Bu hukuki zeminden yoksun uygulama sonucunda aile bütünlükleri zedelenmiş, ciddi mağduriyetler doğmuştur. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) 6. maddesi açıkça öğretmenlere il içinde tercih hakkı tanınmadan re’sen atama yapılamayacağını söylerken, Bakanlık hukuku çiğnemiştir. Dahası, ÖMK’nın 7. maddesinde düzenlenen yönetmelik hâlen yayımlanmamışken, sözleşmeli öğretmenlerin yönetmeliği esas alınarak kadrolu öğretmenlerin re’sen atanması tamamen hukuksuzdur” ifadelerini kullandı.
DAHA ÖNCEKİ UYGULAMALAR İPTAL EDİLDİ
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Daha önce de benzer hukuksuzluklarda Danıştay, Eğitim-İş’in açtığı davalarla yürütmeyi durdurmuş ve atamaları iptal etmiştir. Kasım 2024 sürecinde kazanılan davalar bunun en açık örneğidir. Nisan 2025 ve sonrasında yapılan düzenlemelere karşı da dava açılmıştır. Bugün de aynı şekilde kılavuza dava açılmış, ilçe grupları davamız sürmektedir. Ayrıca mağdur öğretmenlerimizin açtığı bireysel davalar da devam etmektedir” dedi.
ALAKASIZ YERLERE GÖREVLENDİRME VERİLİYOR
“Norm fazlası öğretmenlerin önemli bir bölümü, isteği ve branşı dikkate alınmaksızın, branşı ve kademesi dışında re’sen görevlendirilmiştir.” diyen Acar, durumu örneklerle anlattı. Acar, “Örneğin: Lise İngilizce öğretmeni özel eğitim anaokuluna, lise tarih öğretmeni ilkokul özel eğitim sınıfına, lise Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni ise ilkokul destek eğitimine gönderilmiştir. Bu uygulamalar, öğretmenlik mesleğinin uzmanlık alanlarını yok saymakta, mesleki itibarı zedelemekte ve eğitimin niteliğini düşürmektedir” ifadelerini kullandı.
Sadık Acar sözlerini, “Eğitim-İş olarak vurguluyoruz ki, MEB’in plansızlığının ve beceriksizliğinin bedelini öğretmenler ödeyemez. Hukuka aykırı olan bu süreç derhal sonlandırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Aile birliğini bozan bu politikalar, AKP’nin ‘Aile Yılı’ söyleminin koca bir yalandan ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. Bir yandan aileyi kutsal ilan eden AKP, diğer yandan öğretmeni yüzlerce kilometre uzağa göndererek aile bütünlüğünü yok etmektedir. Eğitim-İş olarak kılavuzlara dava açtık, bireysel davaları başlattık ve MEB geri adım atana kadar tüm hukuki yollara başvuracağız” ifadeleri ile sonlandırdı.