ÖZEL HABER

Tarih ve manevi huzurun buluştuğu yer

Antalya'nın Kaleiçi semtinde yer alan Tekeli Mehmet Paşa Camii, 1606-1617 yılları arasında inşa edilmiş tarihi bir yapı olarak Ramazan ayının manevi atmosferinde yeniden ziyaretçilere kapılarını açtı. Hem mimarisi hem de içindeki benzersiz çini panolarıyla dikkat çeken cami, tarihi ve huzuru bir arada sunarak ziyaretçilerine Ramazan’ın manevi ruhunu en derinden hissettirmeye devam ediyor

Antalya'nın Kaleiçi semtinde yer alan ve Osmanlı dönemi mimarisinin en değerli örneklerinden biri olan Tekeli Mehmet Paşa Camii, 1606-1617 yılları arasında Tekeli Mehmet Paşa tarafından inşa ettirildi ve uzun bir restorasyon sürecinin ardından 2021 yılında yeniden ibadete açıldı. Bu tarihi cami, hem mimarisi hem de tarihi dokusu ile önemli bir kültürel miras olarak dikkat çekiyor.

CAMİNİN MİMARİ GÜZELLİKLERİ
Cami, kareye yakın planı ile dikkat çekerken alt bölümü moloz taştan, üst bölümü ise kesme taştan inşa edildi. Yapının merkezinde büyük bir kubbe yer alırken ve doğu ile batı cephelerinde ikişer yarım kubbe ile destekleniyor. Caminin kuzey cephesi ise üç küçük kubbe ile örtülü. Camiye girişi sağlayan kapılar doğu, batı ve kuzey cephelerinde yer almakta olup her biri basık kemerli ve simetrik bir düzenle tasarlandı. Caminin iç mekanı da estetik açıdan oldukça zengin, mihrabı zarif bir şekilde işlenirken etrafı silme çerçevelerle süslendi.

TARİH, SANAT VE MANEVİ HUZUR
Tekeli Mehmet Paşa Camii'nin belki de en dikkat çekici özelliği, dünyaca ünlü Münferice Kasidesi'nin caminin iç ve dış pencere alınlıklarında yer alan çini panolarda bulunması. Bu kaside, talik hat sanatıyla yazılmış ve camiyi benzersiz kılan bir öğe. Münferice Kasidesi, İslam dünyasında önemli bir yere sahip ve camiye uygulanan bu kaside, dünyada ilk ve tek olan örnek. İçerdiği derin anlamlarla da caminin manevi havasına katkı sağlıyor. Kasidede sıkıntıların geçici olduğu, takva bilinciyle kulluğun arzulandığı, ibadetlerin önemi ve Peygamber Efendimize salat ve selam getirilmesi gibi tasavvufi öğretiler bulunuyor.

Camii, sadece mimari açıdan değil, tarihsel açıdan da zengin bir geçmişe sahip. Restorasyon çalışmaları sırasında, caminin avlusunda yapılan kazılar, önemli arkeolojik buluntulara yol açtı. Roma İmparatorluğu'na ait geometrik motiflerden oluşan mozaikler, sarnıçlar, tandırlar ve mezarlar gün yüzüne çıktı. Bu keşifler, caminin tarihî geçmişinin derinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu buluntular, caminin sadece Osmanlı dönemi değil, Roma dönemine kadar uzanan bir tarihi kapsadığını gösteriyor. 

TARİH VE ESTETİĞİN BULUŞTUĞU NOKTA
Tekeli Mehmet Paşa Camii, ilk yapıldığı günden bu yana birkaç kez onarımdan geçti. Son restorasyon, 2018 yılında başladı ve tarihi yapının orijinal özelliklerini koruyarak yeniden ayağa kaldırılmasını sağladı. Restorasyon sırasında, caminin içindeki Barok tarzı süslemeler altında Osmanlı dönemi kalem işçiliği bulundu ve bunlar tekrar ortaya çıkarıldı. Ayrıca, caminin kuzeydoğusunda yer alan kadınlar mahfili de restorasyon sırasında restore edildi ve ahşap yapısının detayları yeniden gün yüzüne çıktı. Caminin minaresi, kesme taştan inşa edildi ve kare subasman üzerinde yer alan altıgen kaide, silindirik gövdeye geçiyor. Minarenin şerefesi, dört sıra kirpi saçakla son buluyor. Caminin minaresi ve yapının genel tasarımı, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Tekeli Mehmet Paşa Camii, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, Antalya'nın kültürel mirasını temsil eden önemli bir yapı. Hem tarihi hem de estetik değeriyle cami, ziyaretçilerine geçmişin izlerini takip etme fırsatı sunuyor. Yeniden ibadete açılan cami, bu kutsal mekanda yapılan duaların yanı sıra geçmişin yaşanmışlıklarını da anımsatan bir atmosfer sunuyor.