Yapay zekâ, üniversite tercih döneminde öğrencilere veri analizi ve öneri desteği sunarak karar sürecini kolaylaştırıyor; ancak uzmanlar, bu sistemlerin sadece rehberlik amacı taşıdığına ve son kararın bireysel değerlere göre verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Üniversite sınavlarının tamamlanmasının ardından tercih dönemi heyecanı başlarken, öğrencilerin yapay zekâ teknolojilerine yönelimi de giderek yükseliyor. Gelişen teknoloji ve dijitalleşmenin etkisiyle, gençler hayatlarının birçok alanında olduğu gibi eğitim tercihlerinde de yapay zekâ destekli sistemlerden faydalanıyor. Özellikle tercih sürecinde belirsizlik ve stresin yoğun yaşandığı bu dönemde, yapay zekânın sunduğu hızlı analiz ve öneri hizmetleri öğrenciler tarafından yoğun ilgi görüyor.
YAPAY ZEKÂ, TERCİH SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR
Üniversite tercih dönemlerinde yapay zekânın kullanımının yaygınlaştığını ifade eden Uzman Sosyolog Funda Alpaslan Talay, “Yapay zekâ, öğrencilerin sınav puanları, sıralamaları, taban-tavan puanlar ve geçmiş yıllara ait kontenjan verilerini hızlı bir şekilde analiz ederek, onlar için en uygun üniversite ve bölüm seçeneklerini listeleyebiliyor. Bu sayede öğrenciler, tercih dönemindeki karmaşık veri yığınını daha kolay yönetiyor” diye konuştu.
Özellikle tercih dönemindeki yoğun stres ve belirsizlik ortamında yapay zekânın, öğrencilere daha net bir yol haritası sunarak karar verme süreçlerini desteklediğine dikkat çeken Talay, “Bu teknoloji, öğrencilerin alternatifleri daha iyi görmesine ve geleceğe yönelik bilinçli tercihler yapmasına olanak tanıyor” dedi.
TEKNOLOJİNİN SINIRLARI UNUTULMAMALI
Yapay zekâ önerilerinin tamamen objektif veriler üzerinden işlendiğini, ancak insanın duygusal ve bireysel boyutlarını tam anlamıyla yansıtamayacağını vurgulayan Talay, “Her öğrencinin hayalleri, yaşam koşulları, ailevi durumları ve kişisel öncelikleri birbirinden farklıdır. Yapay zekâ sistemleri, bunları tam olarak analiz edemediği için öneriler sadece birer rehber olarak görülmelidir. Nihai karar mutlaka öğrenci ve ailesinin değerleriyle şekillenmeli” ifadelerini kullandı.
Bazı yapay zekâ tabanlı platformların güncel olmayan veriler kullanabilme riskine dikkat çeken Talay, “Sınav sistemlerinde ve kontenjanlarda yapılan son dakika değişiklikleri bazen bu sistemlere tam yansımayabiliyor. Bu da öğrencilerin yanlış tercih yapmasına neden olabilir” diye uyardı.
UZMAN GÖRÜŞÜ VE AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ
Yapay zekâ destekli sistemlerin doğru kullanıldığında tercih döneminde önemli bir yardımcı olabileceğini belirten Talay şu ifadelere yer verdi; “Tercihlerin sadece teknolojik verilerle değil, ailelerin ve rehber öğretmenlerin tecrübeleri ve öğrenci ile yapılan birebir görüşmelerle desteklenmesi gerekiyor. Tercih dönemi sadece bir puan meselesi değildir. Öğrencinin karakteri, ilgi alanları, yetenekleri, yaşam hedefleri ve mutluluğu da tercih kararında büyük rol oynar. Yapay zekâ size seçenekler sunabilir, ancak direksiyon her zaman sizde olmalıdır.”
GELECEĞİN MESLEKLERİNE YÖNELİM
Son yıllarda yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, bazı mesleklerin öneminin artması ve yeni meslek alanlarının doğması da tercihleri etkediğini vurgulayan Talay, “Öğrenciler sadece geleneksel bölümlerle sınırlı kalmayıp, yapay zekâ, veri bilimi, robotik, yazılım mühendisliği gibi geleceğin mesleklerine yönelik tercihler yapmaya başladı. Bu eğilim, üniversite tercihinde yapay zekânın sağladığı geniş veri analiz imkânları sayesinde daha da hız kazandı. Tercih döneminde yapay zekâ sistemleri gençlere büyük kolaylık sağlasa da, bu araçların sunduğu önerilerin rehberlik amaçlı olduğu, kararın tamamen öğrencinin kendisine ve ailesine ait olduğu unutulmamalıdır. Teknolojiyi bilinçli ve dengeli kullanmak, sağlıklı tercihlerin temel anahtarı olarak öne çıkıyor” dedi.