Antalya Devlet Tiyatrosu'nda Pazar günü güzel bir oyun başlıyor.
Çocuklar için, 'Midas'ın kulakları', Güngör Dilmen'in bir oyunu.
Çocuğunuzu mutlaka götürün, izlemesinde yarar var.
Midas'ın Kulakları adlı efsaneyi uzun uzadıya yazmıyorum.
Özeti şu: Kral da olsan yalan söyler ya da adil davranmazsan sonunda cezanı çekiyorsun.
Bu bir efsane ve ne yazık ki bugün böyle efsaneler geçerli değil.
Ne dersen de herkes sana inanıyor.
Fransız düşünür La Rochetefaultsöylemiş:
'Yalan söyleyecek insan keskin zekalı olmalıdır.'
'Söz uçar yazı kalır' derler.
Kuş gibidir söz, uçar gider. Ama yazı kalır, kaybolmaz, unutmazsın.
Yalan ve gerçeği ayna gibi tutar yüzüne. Söylediğin yalandan, attığın iftiradan, yaptığın hatalarından kaçamazsın.
Dün söylediğini bugün inkar etmek yok.Belgeyi gözüne sokarlar adamın.
Buraya kadar güzel de, ya sonra?
Utanmak, sıkılmak, kıvırmak sana kalmış.
Söylediğin yalanlar ve'gizli-saklı'oyunlarla sen bir rezilsin.
Günümüzde rezil olmak da öyle kolay olmadığına göre!
Midas'ın kulakları da efsaneden öte geçemiyor.
Mesela bilgelik!
Bir bilge var; ne sorsan biliyor ve cevaplıyor.
Bir de onu çekemeyen ve hep açık düşürmeye çalışan kendini beğenmiş bir adam var.
Bilgeyi çekemeyen adam arkadaşlarına şöyle der:
Ona öyle bir soru soracağım ki kesinlikle bilemeyecek.
Ne soracaksın,diye sorduklarında;
Elimde bir kelebek var. Ölü mü diri mi, onu soracağım!
Bilgenin yanına gider ve sorusunu sorar.
Elimdeki kelebek ölü mü diri mi?
Bilge şöyle bir bakaradama ve cevabı verir:
Ölü veya diri olması senin elinde!
Bilgi zahmet ister, emek ister, fikir ise kolayca savrulur.
Bilge tevazu gösterdiğinde saygı kazanır, aksi nefretle kaynaşır.
Bütün bilgelerin en akıllısı da zamandır.
Amerikalı şair-yazar Robert Lowell'ın sözüdür:
'Şeytanın en büyük yardımcısı, fanatik ahlakçıların hoşgörüsüzlüğüdür.'